30 Kasım 2009 Pazartesi

Zeytinyağinin faydalari

Her derde deva olan zeytinyağının gün geçmiyor ki bir faydası daha ortaya çıkmasın. Yapılan son çalışmalarda bilimadamları zeytinyağının faydalarına bir tanesini daha eklediler. O da zeytinyağı kansere iyi geliyor. Yapılan çalışmalarda biliminsanları zeytinyağında bulunan oleik asidin kanserli hücrelerle savaştığını göstermektedir. Zeytinyağı, katı ve sıvı bütün yağlar arasında en kolay hazmedileni... Hatta yemeklerden önce içilirse mideyi ülsere karşı koruyor. İdrar yolları ve safra kesesi rahatsızlıklarının giderilmesini sağlıyor. Beynin gelişimini ve kemiklerin güçlenmesini hızlandırıyor. Bir vitamin deposu olan zeytinyağı A, D, E ve K vitaminlerini içeriyor, dolayısıyla da her yaştaki insanın vitamin ihtiyacını gideriyor. Bu vitaminler sayesinde hücreleri yenileyip, doku ve organların yaşlanmasını geciktiren zeytinyağı, beynin daha uzun süre sağlıklı ve zinde çalışmasını sağlıyor.

Cildi besleyen, koruyan ve yumuşatan zeytinyağı ağızda çalkalandığında dişlerin beyaz kalmasını sağlayıp, dişetlerini güçlendiriyor. Binlerce yıldır vücudun ovulmasında, masajlarda, banyolarda, yüz maskelerinde ve şampuanlarda kullanılıyor. Bekletilmiş zeytinyağı da vücudun ovulması, derinin soluk alması ve vücut uyuşukluğunun giderilmesi için tavsiye ediliyor.


Zeytinyağı, hayvansal yağların aksine, zararlı kolesterol miktarını düşürüp kalp krizi riskini azaltıyor. Bu gerçek, Amerika ve Avrupa'da yapılan araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Ayrıca istatistikler zeytinyağını sofralarından ayırmayan Akdenizli'lerin kalp hastalıklarına başka bölgelerde yaşayanlardan daha az yakalandığını gösteriyor. Şeker hastalığı, vücudumuzda insülin hormonunun eksikliğine bağlı olarak kan şekeri dengesinin bozulmasına ve kandaki şeker düzeyinin ani olarak yükselip düşmesine yol açan bir hastalıktır. Son yıllarda yürütülen bazı araştırmalar, zeytinyağının, şeker hastalığının vücutta neden olduğu bazı rahatsızlıkları önlemede yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan en önemlileri, kalp ve damar hastalıklarıdır. Şeker hastalığına bağlı olarak, kandaki kolesterol miktarı yükselir.

Zeytinyağinin faydalari

Her derde deva olan zeytinyağının gün geçmiyor ki bir faydası daha ortaya çıkmasın. Yapılan son çalışmalarda bilimadamları zeytinyağının faydalarına bir tanesini daha eklediler. O da zeytinyağı kansere iyi geliyor. Yapılan çalışmalarda biliminsanları zeytinyağında bulunan oleik asidin kanserli hücrelerle savaştığını göstermektedir.

Doğal Sivilce İlaçları

TERCİH EDİLEN DOĞAL İLAÇLAR
• Özellikle haifi derecedeki sivilcelerde deriye uygulanan krem ve losyonlar en iyisidir.
• Benzoyl peroxide % 5 kuru cilde gece yatarken sürülür.
• Retinoik asid % 0,025 oranlarındaki konsantrasyonlardan başlayarak gece yatarken kuru cilde sürülür. Jel formu da (Retinojel % 0,025, % 0.05)0 vardır ve oldukça kurutucudur. Başlangıç aşamasında lezyonların artmasına neden olur.
• Kislik lezyonlara eritromisin yada Klindamisin % 2 solüsyon uygulanması Doğal sivilce tedavisine iyi gelir.
• Tetrasıklin 250 mg günde dört defa 7-10 gün kullanılması ve dozun en düşük etkin doza kadar azaltılması.

DİĞER NOTLAR
• Akne (Sivilce), genellikle hasta için, doktora ifade ettiğinden daha ciddi bir sorundur
• Akne (Sivilce) zamanla geriler.

Aşırı Terlemenin Nedenleri

Aşiri Terlemenin Nedenleri
Terleme sağlıklı vücudun belirtilerindendir. ancak terlemenin her türlüsü de sağlıklı yaşamanın belirtisi değildir. Bu sebepten dolayı terlemenin nedenleri, terlemenin sebepleri ve aşırı terlemenin tedavisi hakkında bilgi sahibi olmak çok önemlidir. Aşırı terleme bazı insanlar için sorun olabilmektedir.

Her insanın terleme oranları aynı değildir. Bazı insanlar aşırı terlerken bazıları hiç terlemez. Bu sebepten dolayı terlemenin belirli bir ölçüsü yoktur. Terleme doğrudan kişlerin bünyesiyle ilgili bir olaydır. Mesela aşırı kilolü kişiler daha çok terlemektedir.

Aşırı Terleme hastalığın habercisi olabilir

Kilonuz normal, kendinizi yorgun, btikin ve halsiz hissediyorsanız artı üzerine bir de aşırı terleme sorununuz varsa triod bezlerinize bir baktırmakta fayda vardır. Bu durumda aşırı terlemenin tedavisi için doktor başvurmanızı tavsiye ederiz.

Terleme gündüz olabildiği gibi geceleri de olabilir. Eğer aşırı terlemeniz geceleri oluyorsa süreklü oksürüyorsanız verem olmuş olabilirsiniz. Verem hastalığının en büyük belitilerinden biri aşırı terlemedir.

Ellerin aşırı terlemesi genelikle büyük bir sorun değildir. Hormon testi yaptırmanızı önerebiliriz. Çünkü bu durumda hormonlarınızı ellerinizin ve ayaklarınızın aşırı terlemesine etki ettiğini düşünebilirsiniz. Çoğu durumda ellerin ve ayakların terlemesi önemli bir sorun değildir. Ellerin ve ayakların aşırı terlemesi sorununuz varsa o zaman ellerinizi pamuklu havluya sık ısk silmenizi ve ayalarınız için naylon olmayan sentetik ve pamuklu bir çorap giymenizi öneririz.

Aşırı terlemenin yararları da genellikle zayıflamaya yardımcı olur vücudunuzdaki antioksidanların atılmasının en güzel yolu terlemedir.

29 Kasım 2009 Pazar

Domuz Gribine İyi Gelen Çay

H1N1 virüsüne karşı tek önlem aşı değil; uzmanlar zararlı mikroorganizmalara karşı en iyi korunmanın bağışıklık sistemini güçlendirmekten geçtiğini söylüyor.

Sağlıklı beslenen birinin tedaviye ihtiyacı olmadığını belirten Dr. Ender Saraç, iş ve okul hayatında arka plana attığımız beslenmenin sağlıklı bir yaşamın habercisi olduğunu vurguluyor. Saraç, domuz gribinin doğal aşısının iyi ve bilinçili beslenme olduğunu belirtiyor. İşte Saraç'a göre mutlaka yememiz gereken yiyecekler...

Mikroorganizmaların çoğalmasını sağlayacak bir beslenme tarzından uzak durmalıyız. Kanda şekeri ve yağı yükselten bir beslenme tarzı mikroorganizmaları artırdığı için enfeksiyon kapmayı kolaylaştırıyor. Şeker ve un oranı yüksek yiyecekler yememeye özen göstermeliyiz. Mayonez, beyaz ekmek, aşırı beyaz şeker tüketimi bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bu nedenle çok yağlı yiyeceklerden uzak durmamız, virüslerin de bize yaklaşmasını önleyecek.

Vücut direncisini arttıran yiyecekler

Yeterli miktarda protein almak şart. Tavuk etinin beyaz kısmı, balık, yumurta, kırmızı et, yoğurt, peynir, süt gibi gıdalar olmalı. Ayrıca bitkisel protein kaynaklarını artırmak için yeşil mercimek, nohut, soya fasulyesi, kuru börülce, bezelye gibi gıdaları sık sık tüketmeli. Tabii bir de vücut direncini artırmanın, hastalıkları atlatmanın yegâne çaresi olarak bilinen C vitamini var. Limon, greyfurt, mandalina C vitamininin en yoğun olduğu meyvelerden. Bunun yanında taze sivribiber, kivi, maydanoz, kuşburnu, nar, domates, kuzukulağı otu özellikle şu zamanlarda bolca yemeniz gereken meyve ve sebzeler arasında. Protein ve C vitamininin ötesinde bağışıklık sisteminin iyi çalışmasını sağlayan bir başka mineral ise "çinko". Yeterli çinko enfeksiyonlara karşı direnci artırır.

Domuz gribi aşısının doğal alternatifleri

Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirici bu bitkiler, vücudumuzu virüslere karşı savunmanın yanında hastalıkları da tedavi ediyor.

Umca: Tamamen doğal özellik taşıyan bir karışım. İçinde sardunda köklerinden çıkarılan bir öz var. Bu bitki, Güney Afrika kökenli. Düzenli kullanıldığında enfeksiyonlara karşı direnci artırıyor. Soğuk algınlığında virüsleri yok ediyor. Hastalık başlamadan ya da belirtilerinin olduğu anda 'umca'yı kullanmak, en hızlı tedavi yolları arasında gösteriliyor. Umca'yı meyve sularının ve sütün içine katabilirsiniz. Bu şekilde çocuklarınız da sever. Umcayı eczanelerden alabilirsiniz.

Ekinezya: Bu bitki virüsleri yok edici viral özelliğe sahiptir. Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Betaglucan: Genelde ekmek mayası mantarından elde edilen betaglucan preparatları yan etkisiz bir şekilde bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Hem korunmada hem de tedavide büyük bir destek sağlıyor.

Domuz gribine karşı özel bitki çayı

Malzemeler: Taze ve kuru kök zencefil, tane karanfil, hibiskus, kuşburnu, ekinezya ve ıhlamur.

Hazırlanışı: Bir bardak suya 2-3 adet parmak ucu kadar kök zencefil, 2 adet tane karanfil, küçük bir tutam hibiskus, yarım tatlı kaşığı kuşburnu, bir tutam ekinezya, 1 tutam ıhlamur ekleyin. Bu bitkileri 1-1,5 dakika kadar cezvede kaynatın, 3-4 dakika demleyin, sonra süzün ve içerisine bir kaşık bal koyup karıştırın. Hazırlanan çaydan günde 3 defa için.

28 Kasım 2009 Cumartesi

Tükürükten Hastalık Teşhisi

Tükürüğün içindeki proteinin yaşa bağlı olarak değiştiğini söyleyen araştırmacılar ve bu değişiklikleri daha iyi anlamanın yaşla bağlantılı hastalıkları teşhis ve tedavi etmede yardımcı olabileceğini açıkladılar.

Journal of Proteome Research isimli dergide yayınlanan araştırmaya göre, insan tükürüğü sindirimde, hastalıklarla savaşmada ve diğer fonsiyonlarda rol oynayan sayısız protein içeriyor.

Araştırmacılar, bu proteinleri kişinin sağlığını keşfetmek için hızlı testler geliştirmede kullanmak için çalışıyorlar. Bunu yapmak için, bilimadamlarının bu proteinlerin normal yaşlanma süreci tarafından nasıl etkilendiği konusunda detaylı bilgiye sahip olmaları gerekiyor.

Bu çalışmada, California'daki the Scripps Araştırma Enstitüsü'nde görevli araştırmacılar, yaşları 20-30 ile 55-65 arasındaki iki yaş grubunda yer alan sağlıklı kadınları analiz etti. İki yaş grubu arasında farklı olan 293 protein keşfettiler. Proteinlerin çoğunun bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı savunmasında rol oynadığını belirten araştırmacılar, daha yaşlı kadınların genç kadınlara oranla neredeyse 2 kat daha fazla immünle ilişkili proteine sahip olduğunu buldular.

Boy Uzatmak İçin Doğal Yöntemler

Boy Uzatmak İçin Doğal Yöntemler
Boy insanların fiziksel olarak görünümlerini doğrudan etkileyen bir etmendir. Bu sebepten dolayı uzun boylu olmak çok önemlidir. Yıllardır insanlar boy uzama sorununa bir çözüm aramış, boy uzatma teknikleri denemişlerdir. Boy uzatan bitkileri araştırmışlardır, doğal yollarla boy uzatmayı denemişlerdir. Ve bu denemeler sonucunda olumlu bir kaç boy uzatan bitki bulmuşlardır.

İnsaların boyu genellikle kalıtssal ve milli bir olgudur. Japoların boyu kısa olmasına rağmen zencilerin boyu uzun olmaktadır . Bunun nedeni tamamen kas ve kemik yapılarıyla ilgilidir. Genler boy uzatma olayında en gbüyük etkendir. Tabi boyun uzun olmasında çevresel faktörlerin de etkisi oldukça büyüktür. Mesela Japonyada yaşayan japonların boyları genellikle kısadır. Ancak aynı japon kökenine ait ve Amerikada büyüyen japon çocukları arasında yapılan araştırmaya göre bu japonlar atalarından ve dedelerinden en az 15-20 cm daha uzundurlar. Boylarının uzun olmasının sebebi japonyadaki yeme alışkanlılarından kaynaklanmaktadır. Japonyada genellike süt ve süt ürünleri tüketilmezken Amerikada süt ürünleri tüketen japolar doğal olarak daha uzun olmaktadırlar.

Doğal Yollarla Boy Uzatmak

Boyu uzatan doğal ürünlerin en başında süt ve sütten yapılmış ürünler gelmektedir. Özellikle süt ve yoğur boy uzatmak için birebirdir. Balık ve balık yağı da boy uzatan doğal ürünler arasındadırlar. Yapılan araştırmalarda bazı boy uzatan bitkilere rastlanmıştır. Boy uzatan bitki kürü de mevcuttur. Bu boy uzatan bitki kürü şu şekilde kullanılabilir.
GEREKLİ MALZEMELER :
* Bir miktar zeytinyağı,
* 1 tatlı kaşığı boyotu,
* çay kaşığı karabiber,
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bütün malzemeleri karıştırın. Bu karışımı, çocukların eklem yerlerine sürün. Boy uzamasına yardımcı olacaktır.

Doğal Göğüs Büyüten Kremler

Doğal Göğüs Büyüten Kremler
SOn bir kaç yılda göğüs büyüten kremlerde müthiş bir patlama gördük. Bu göğüs büyüten kremlerin bazıları yararlıdır gerçekten göğüsleri büyütür bazılarının ise hiç bir etkisi yoktur. Kullanıcı yorumları bu şekilde. Memelerinnn görüntülerinden rahatszı olan kadınlar çoklukla bıçak altına yatarak silikon taktırmaktadır. Ancak doğal yollarla göğüs büyütmek mümkündür.

Doğal göğüs büyütme ürünleri meme doku büyümesini desteklediğine doğal bitkisel özler içerir. Bu ürünler memeleri büyüterek kadınların kendilerine olan güvenlerini arttırır ve tazeler. Böylece kadınlar kendilerini daha seksi hissederler.

Göğüs Büyüten Haplar

Kadınların en büyük sorularından biride de göğüs büyüten haplar işe yarıyor mu? sorusudur. Kilo vermek için hap içen kadınlar bu hapların yan etkilerini de göze almışlardır. Bu yan etkiler oldukça geniş çapta etki edebilmektedir. Bir amino asit L-Tyrosine adında birçok hap ve kapsül bir madde eklendi meme artırılması olarak bulunması eğilimindedir. L-Tyrosine Yan etkileri gibi diğer kalp çarpıntı veya kalp ritmi bozuklukları içerebilir. Kremler genellikle L -Tyrosine içermez.

Göğüs büyütme haplarının kullanımı oldukça basittir. Bu haplar genellikl sakız gibi çiğnerek uzun bir zaman ağızda tutulur. Tüm bu süreç, yeni meme dokusunun istenilen büyüme uzun bir gecikmeye neden olabilir. Çünkü hormon ve duygudurum dengeleyici etkileri gibi diğer olumlu değişiklikler fark Bazı kadınlar zaten bu tür ürünleri almaya devam eder. Göğüsleri hem büyüten hem de dikleştiren bir hap veya kapsül hala geliştirememiştir. Göğüs büyütme hapları
şimdilik sadece göğüsleri büyütür.

Göğüs büyütme hapları genellikle 6 ay içinde sonuç verir. Eğer 6 ay içinde olumlu sonuç almadıysanız kullandığınız göğüs büyütme hapını değiştirin. Bu içerdikleri östrojen otlar yüzdesi yetersizdir anlamı açıktır.

Göğüs Büyüten Kremler

Kadınların aklında hep şu soru vardır .Göğüs büyüten kremler gerçek mi? Kremler genellikle haplara göre daha avantajlıdır. En başta göğüs büyüten kremlerin yat etkisi gibi bir durumu yoktur. Çünkü sindirim sistemine hiç uğramayan kremlerin yan etkileri yok denecek kadardır. Ayrıca göğüs büyüten kremler göğüs büyüten haplara oranla daha hızlı sonuç vermektedirler.

Bizim cilt yeteneği olan temas onunla birlikte gelen unsurları emmek zorunda. Bizim bloodflow bu unsurları alır ve onları dokulara taşır. Nikotin yamalar ve uçucu yağ karışımları bu şekilde çalışır.

Transdermal iletim sistemi bu tür faydaları ortada. Besinler ve vitaminler bir krem tabanında sindirim sistemi ve karaciğer, nerede bölünebilir ve etkinliğini kaybetmek yoluyla seyahat gerekmez. Sonra karaciğer geçeceği En Phytoestrogens neredeyse işe yaramaz hale gelir.

Göğüs geliştirme krem kolay ve cilde nüfuz hızla meme dokusuna daha hızlı ve hemen başvurusu üzerine meme doku genişletme başlayan mammogenesis uyarıcı emilir.

Kendi büstü boyutu hakkında mutsuz olmak var kadınlar için gerek yoktur. Göğüs büyütme için Plastik cerrahi artık tek seçenek değildir.. Birçok kadın cerrahi riskleri ve maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı plastik cerrahiden uzak durur.

Yüksek kaliteli kremler gibi doğal çözümler çok ekonomik ve göğüs büyüten hapları daha güvenli eğer, aslında, krem bu mümkün olduğunca anne doğaya yakın olan doğal maddeler içerir.

26 Kasım 2009 Perşembe

Fibromiyalji Sendromu Tedavisi

Fibromiyalji Sendromu Tedavisi
Fibromiyalji çaresiz bir hastalık mıdır? Fibromiyalji teşhisi nasıl konuyor? Fibromiyalji Belirtileri nelerdir. Eğer bir yakınıza Fibromiyalji teşhisi konsaydı ne yapardınız? Büyük olasılıkla size bir acıma duygusu gelirdi. Fibromiyalji belirtileri nelerdir? Fibromiyalji zor bir hastalıktır. Belirtileri arasında uyku düzensizlikleri, sürekli mide bulantısı, ve daha bir çok sorunla teşhis olunmaktadır. Fibromiyalji rahatsızlığından kurtulmak için neler yapılabilir diye doktornuza bir sorunuz. Büyük ihtimalle alacağınız cevap Fibromiyalji hastalığının bilinen bir tedavisi yoktur olacaktır. Doktorunuz size muhtemelen rahatlatıcı bir kaç tane ilaç tedavisi söyleyecektir. Fibromiyalji çaresiz bir hastalık mıdır? değildir!



Uzun yıllar boyunca fibromiyalji hastalarına bu hastalığın tedavisi ve caresiniz olmadığı sürekli olarak söylendi. Bu hastalıkla yaşamaları gerektiği sürekli olarak söylenip durdu. bu bir kader değildir. Fibromiyalji senromunun tedavisi vardır.

Fibromiyaljide en etkili tedavi yöntemi sağlıklı bir diyet, dengeli egzersiz, ve istirahattir.

Diyetinizde geniş bir meyve ve sebze çeşitliliği bulunmalıdır. Bu yiyecekler, kaslarınıza yardımcı elementler ve mineraller sağlar. Ayrıca, meyve ve sebzelerde bulunan lifler sindirim sisteminize yardımcı olurlar.

Egzersiz, özellikle sinir sisteminde bulunan biyokimyasalların seviyesinde oldukça etkilidir. Bu nedenle fibromiyalji hastalığı olan kişilerde, düzenli egzersizle semptomların hafiflediği gözlemlenmiştir. Fibromiyalji özellikle kaslarda ve eklemlerde görüldüğü için, doktorunuzun önerileri doğrultusunda düzenli bir egzersiz programına başlamalısınız. Eklemlerinizi incitmeyecek egzersiz programlarını tercih etmelisiniz.

İstirahat de fibromilyaljinin tedavisinde en az diyet ve egzersiz kadar önemlidir. Uykunuzun yeterli düzeyde olmasına dikkat etmelisiniz. Akşamları, kahve gibi uyarıcı içeceklerden ve yiyeceklerden ve belirli ilaçlardan uzak durmalısınız. Fibromiyalji egzersizleride hastalara sıklıkla uygulanan kürlerden biridir. Aslında en acı ilaçlar ve uyku hapları, doğal yolu bağımlılık olduğu bilgisini göz önünde harika bir alternatiftir. Orada toksik olmayan, doğal ağrı kesici, doğal kronik yorgunluk rölyef, vs, herhangi bir olumsuz yan etkisi olmadan vardır. Doğal geri süreci zaman ve sabır alır. Soru kalır: sürecini tersine iş için biraz zaman vermek değer değil mi çünkü bir ay bir hafta içinde hasta olmak değil mi?

Orada belirti-doğal olarak özgür olmak için çeşitli stratejiler, ancak eğer arkanızda bir fibromiyalji destek sistemi var hiçbir şey çok mantıklı. Ne zaman yeni yanıtlar ve destek grupları bulmak başlar kutusu dışında düşünmeye başlamadan.

Adet Sancısı Bitkisel Çözüm

Adet Sancısı Bitkisel Çözüm
Ergenlik dönemlerinden sonra kadınların hepsi adet görmeye başlarlar. Bu adet durumları ayda bir kere kendisiniz gösterir. Adet kanamaları kadının sağlığını göstermektedir. Adet kanaması düzenli olan kadınların sağlıklarıyla ilgili bir problemleri yoktur. Ancak bazı kadınlarda bu adet kanamaları sancılı geçmektedir. Adet sancısı adı verilen bu durum yaklaşıl olarak 3 kadının 1 tanesinden görünen ve sıklığı çok olan bir durumdur. kadınlar adet günlerini korkuyla beklemektedirler. Kadınlarımız adet görmelidir bu sağlıktır ancak bazı kadınlar için adet görme sancılarını azaltmanın bitkisel tedavileri bulunmaktadır.

Adet sancılarını azaltan bitkisel çözümler bitkiler hangileridir. Uzmanlara göre aşağıdaki bitki kürü adet başlamadan 3 gün önce yapılmalı ve içilmelidir. Bir tutam civanperçemi yarım litre kaynar suya atılır, ağzı kapatılarak hafif de kısık ateşte 3-4 dakika kadar kaynatılırve ardından demlemeye bırakılır. Civanperçemi Demlendikten sonra soğuk olarak adet başlamadan 3 gün önce hem sabah hem de aşkam bu çay içilerek tüketilir. Bu civanperçemi çayının her gün yapılıp taze taze içilmesi gerekiyor. adetin bitimine kadar devam edilen bu kürün her regl döneminde beş-altı ay uygulanması gerekiyor. Eğer adet sancıları çok şiddetli ise bu küre adetten 1 hafta önceden başlanması tavsiye ediliyor

Kekiğin Faydaları

Kekik ülkemizde bolca yetişen ve bolca sağlık dağıtan bitkisel bir şifa kaynağıdır. Hertürlü yemeğe atılabilen kekiğin faydaları saymakla bitmez. Kekik her türlü şifadır. Kekiğin yağı çıkarılarak kekik yağı olarak satılmaktadır. Çayı yapılıp içildiğinde kekik çayı bir çok derde iyi gelmektedir. Kekik çayı nasıl yapılır sorusuna cevap yaklaşık 20 gr kekik bir çaydanlığa atılır ve üzerine 1 litre su ilave edilir. İyice kaynatıldıktan sonra yaklaşık 20-30 dakika dinlenmeye bırakılır. Sabah akşam her gün içilir.. Kekiğin faydalarından bazıları şu şekildedir.



  • Hastalıklara karşı vücut direncini arttırır.
  • Midenin ve sindirim sisteminin rahatlamasını sağlar.
  • Kan dolaşımını hızlandırır.
  • İştahsızlığı giderir.
  • Tansiyonu geçici olarak yükseltir.
  • Diş etlerini kuvvetlendirmek için kekik çiğnenmelidir.
  • Çocuklarda görülen kansızlığı giderir.
  • İdrar söktürücüdür.
  • Kolesterolü düşürür.
  • Gözün görme kuvvetini arttırır.
  • Kandaki şeker miktarını düşürür.
  • İltihaplanmaları azaltır.
  • Sabahları zinde kalkmak için akşam yatmadan önce 1 çorba kaşığı bal içerisine bir miktar kekik karıştırılıp yenmelidir.
  • Saman nezlesine faydalıdır.
  • Sirke ve kimyon ile kaynatılıp gargara yapılırsa diş ağrısına iyi gelir.
Kekiğin yan etkileri bilindiği kadarıyla yoktur. Kekik yağının faydaları ise kekikten daha çoktur. Başta kekik yağı cilde çok faydalıdır.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Adet Sancılarını Nasıl Azaltırım

Karışık bitki çayı
Civanperçemi, aslanpençesi, çobançantası ve adaçayı bitkilerinin adet sancıları için faydalı bitkiler. Bu dört bitkiyi isterseniz ayrı ayrı isterseniz karıştırıp demleyin ve içine bir kaşık bal atarak tüketin. Bitkileri sadece bir taşım kaynatmaya özen gösterin.

Soğan suyu
Bir soğanın başına vurup kırın. 1 litre suyun içine koyup haşlayın. Hazırlanmış soğan suyundan 15 gün boyunca günde 2 bardak tüketin. Sebze ve meyveleri, bitkileri tüketmek için hazırlarken asla metal bıçak kullanmayın.

Safran
Adet sancısını önleyen bir diğer bitki de safran. Peki, adet sancılarını önlemek için safranı nasıl kullanmalısınız? Bir tutam safranı bir fincan kadar suyun içerisine atıp kaynatın. Kaynadıktan sonra bu bitkisel çayı içtiğinizde adet sancılarınız git gide azalıyor. Safranı balla karıştırarak içmek de hem afrodizyak hem de adet söktürücü özellik göstermesinin yanı sıra adet sancılarını giderici bir etki de bırakıyor.


Civanperçemi çayı
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, ağrılı ve sancılı geçen adet dönemlerine karşı civanperçemi bitkisini öneriyor. Bu kürün etkili olabilmesi için adet başlamadan üç gün önce uygulamaya başlamak gerekiyor. Bir tutam civanperçemini (yaklaşık beş gram) yarım litre kaynamakta olan suyun içine atıp ağzı kapalı olarak kısık ateşte 3 dakika demleyin. Soğuduktan sonra süzüp her gün sabah ve akşam bir su bardağı için.

Küçük bir not: Bu çayı her gün taze olarak hazırlamanız gerekiyor. Ayrıca adetin bitimine kadar devam ettireceğiniz bu kürü beş-altı ay boyunca her regl döneminde uygulamanız da yararlı olacaktır.

Adet sancısını azaltmak için yenmesi ve uzak durulması gereken yiyecekler…

  • Regl kanamasından önce baş ağrısı, karında şişlik gibi problemler oluyorsa reglden bir hafta önce tuzu azaltmakta fayda var.
  • Doğal idrar sökücü olan maydanoz, ıhlamur, kuşkonmaz gibi yiyecekler bu dönemde oluşan ödemi giderir.
  • Adet sancısına karşı fındık, fıstık, et ve balık tüketmelisiniz.
  • Az işlemden geçmiş doğal yiyecekler, sebze, meyve tüketilmek gerekiyor. Pirinç, patates, yulaf gibi besinler, düşük yağ oranlı beyaz etler, baklagiller, doymamış yağ karbonlarını içeren bitkisel yağlar, sağlıklı beslenmenin temelini oluşturuyor. Regl döneminde buna daha da çok dikkat etmek gerekiyor.
  • Adet döneminde çikolatadan, çok şekerli, tuzlu yiyeceklerden uzak durulması şart. Doğal isteğe karşı kan şekerini dengede tutmak gerekiyor. Çikolata yenilince şeker yükseliyor ve sonra aniden düşüyor. Vücut da bu ani artış ve azalmaya olumsuz tepki veriyor.


Adet öncesi sıkıntılarını azaltan yiyecekler
Araştırmalar, adet öncesi sıkıntılarının iyi bir beslenme programıyla azaltılabileceğini gösteriyor. B vitamini, kalsiyum ve magnezyum içeren yiyecekler tüketmek, adet öncesi sıkıntılarını azaltmada etkili oluyor.

B vitamini: Ciğer, böbrek, yumurta sarısı, yapraklı sebzelerde bulunur.
Kalsiyum: Süt, balık, ayçekirdeği, soya fasulyesi, yerfıstığı, ceviz, somonda bulunur.
Magnezyum: Mısır, fındık, maydanoz, elma, incir, limon, portakal, unda bulunur.

Adet Sancilarini Nasil Azaltirim

Karışık bitki çayı
Civanperçemi, aslanpençesi, çobançantası ve adaçayı bitkilerinin adet sancıları için faydalı bitkiler. Bu dört bitkiyi isterseniz ayrı ayrı isterseniz karıştırıp demleyin ve içine bir kaşık bal atarak tüketin. Bitkileri sadece bir taşım kaynatmaya özen gösterin.

Soğan suyu
Bir soğanın başına vurup kırın. 1 litre suyun içine koyup haşlayın. Hazırlanmış soğan suyundan 15 gün boyunca günde 2 bardak tüketin. Sebze ve meyveleri, bitkileri tüketmek için hazırlarken asla metal bıçak kullanmayın.

Safran
Adet sancısını önleyen bir diğer bitki de safran. Peki, adet sancılarını önlemek için safranı nasıl kullanmalısınız? Bir tutam safranı bir fincan kadar suyun içerisine atıp kaynatın. Kaynadıktan sonra bu bitkisel çayı içtiğinizde adet sancılarınız git gide azalıyor. Safranı balla karıştırarak içmek de hem afrodizyak hem de adet söktürücü özellik göstermesinin yanı sıra adet sancılarını giderici bir etki de bırakıyor.


Civanperçemi çayı
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, ağrılı ve sancılı geçen adet dönemlerine karşı civanperçemi bitkisini öneriyor. Bu kürün etkili olabilmesi için adet başlamadan üç gün önce uygulamaya başlamak gerekiyor. Bir tutam civanperçemini (yaklaşık beş gram) yarım litre kaynamakta olan suyun içine atıp ağzı kapalı olarak kısık ateşte 3 dakika demleyin. Soğuduktan sonra süzüp her gün sabah ve akşam bir su bardağı için.

Küçük bir not: Bu çayı her gün taze olarak hazırlamanız gerekiyor. Ayrıca adetin bitimine kadar devam ettireceğiniz bu kürü beş-altı ay boyunca her regl döneminde uygulamanız da yararlı olacaktır.

Adet sancısını azaltmak için yenmesi ve uzak durulması gereken yiyecekler…

  • Regl kanamasından önce baş ağrısı, karında şişlik gibi problemler oluyorsa reglden bir hafta önce tuzu azaltmakta fayda var.
  • Doğal idrar sökücü olan maydanoz, ıhlamur, kuşkonmaz gibi yiyecekler bu dönemde oluşan ödemi giderir.
  • Adet sancısına karşı fındık, fıstık, et ve balık tüketmelisiniz.
  • Az işlemden geçmiş doğal yiyecekler, sebze, meyve tüketilmek gerekiyor. Pirinç, patates, yulaf gibi besinler, düşük yağ oranlı beyaz etler, baklagiller, doymamış yağ karbonlarını içeren bitkisel yağlar, sağlıklı beslenmenin temelini oluşturuyor. Regl döneminde buna daha da çok dikkat etmek gerekiyor.
  • Adet döneminde çikolatadan, çok şekerli, tuzlu yiyeceklerden uzak durulması şart. Doğal isteğe karşı kan şekerini dengede tutmak gerekiyor. Çikolata yenilince şeker yükseliyor ve sonra aniden düşüyor. Vücut da bu ani artış ve azalmaya olumsuz tepki veriyor.


Adet öncesi sıkıntılarını azaltan yiyecekler
Araştırmalar, adet öncesi sıkıntılarının iyi bir beslenme programıyla azaltılabileceğini gösteriyor. B vitamini, kalsiyum ve magnezyum içeren yiyecekler tüketmek, adet öncesi sıkıntılarını azaltmada etkili oluyor.

B vitamini: Ciğer, böbrek, yumurta sarısı, yapraklı sebzelerde bulunur.
Kalsiyum: Süt, balık, ayçekirdeği, soya fasulyesi, yerfıstığı, ceviz, somonda bulunur.
Magnezyum: Mısır, fındık, maydanoz, elma, incir, limon, portakal, unda bulunur.

Kurban Eti Nasıl Saklanmalidir

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, uzmanlar kurban etlerinin tüketimi konusunda vatandaşları uyarıyor. Uzmanlar, etin sertliğinin kesildikten 24 saat sonra ortadan kalktığını ifade ederek, etin lezzeti ve kalitesi için bir gün sonra tüketilmesinin daha doğru olacağını kaydetti.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Ersan, kurbanın kesilmesinin hemen ardından eti pişirip yemenin geleneksel alışkanlık olduğuna dikkati çekerek, bu miktarın 100-150 gramı geçmemesi ve bir günde sadece bir öğünde et tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Etin önemli bir protein kaynağı olduğunu ifade eden Ersan, etin pişirilme şeklinin de önemli olduğunu ve etin kızartma ya da kavurma şeklinde değil de haşlama, ızgara veya fırında pişirilerek tüketilmesinin daha uygun olacağını belirterek, etin yanında mutlaka çiğ veya pişmiş sebze ve diğer besin grupları (meyve, ekmek) tüketilmesi uyarısında da bulundu.

Ersan, sadece et ile beslenmenin bir çok açıdan riskli olduğuna işaret ederek, “Et özellikle böbrek azot yükünü artırmaktadır. Diyabet, hipertansiyon, kanser ve kronik böbrek yetmezliği olan hastalar, bayramda da diyetlerine devam etmelidirler. Bir günde sadece bir öğünde kurban eti tüketilmelidir. Küçükbaş hayvan kesilmişse, yağlı kısımları iyice ayıklanmalıdır” dedi.

Kurban Eti Nasıl Saklanmalıdır

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, uzmanlar kurban etlerinin tüketimi konusunda vatandaşları uyarıyor. Uzmanlar, etin sertliğinin kesildikten 24 saat sonra ortadan kalktığını ifade ederek, etin lezzeti ve kalitesi için bir gün sonra tüketilmesinin daha doğru olacağını kaydetti.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Ersan, kurbanın kesilmesinin hemen ardından eti pişirip yemenin geleneksel alışkanlık olduğuna dikkati çekerek, bu miktarın 100-150 gramı geçmemesi ve bir günde sadece bir öğünde et tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Etin önemli bir protein kaynağı olduğunu ifade eden Ersan, etin pişirilme şeklinin de önemli olduğunu ve etin kızartma ya da kavurma şeklinde değil de haşlama, ızgara veya fırında pişirilerek tüketilmesinin daha uygun olacağını belirterek, etin yanında mutlaka çiğ veya pişmiş sebze ve diğer besin grupları (meyve, ekmek) tüketilmesi uyarısında da bulundu.

Ersan, sadece et ile beslenmenin bir çok açıdan riskli olduğuna işaret ederek, “Et özellikle böbrek azot yükünü artırmaktadır. Diyabet, hipertansiyon, kanser ve kronik böbrek yetmezliği olan hastalar, bayramda da diyetlerine devam etmelidirler. Bir günde sadece bir öğünde kurban eti tüketilmelidir. Küçükbaş hayvan kesilmişse, yağlı kısımları iyice ayıklanmalıdır” dedi.

Cinsel Gücü Arttıran Bitkiler

Cinsel Gücü Arttiran Bitkiler
Yakın bir zaman kadar cinsel sorunları olan erkeklerin bu sorunlarının fizyolojik olduğu düşünülürdü. MEsela iktidarsız olan erkeklerin penislerinde veya vücutlarındaki bir sorundan dolayı cinsel sorun yaşadıkları düşünülüyordu. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalarda iktidarsız erkeklerin bu sorunlarının fizyolojik olabileceği gibi psikolojik olabileceği de ortaya çıktı. Zamanla kullanıaln viagra da vücutta bağışıklık yapmaktaydı.


Stresin en büyük sebebi arasında gösterilen cinsel işlev bozukluğu ya da daha çok bilinen adıyla iktidarsızlık sorununa stresten meydana geliyorsa bitkisel doğal çözümler bulmak oldukça kolaydır. Şimdi burda cinsel gücü arttıracak ve afrodizyak etkisi yaratacak bir kaç tane bitkisel ilaçtan bahsedeceğiz.

Ginseng

Binlerce yıllardır Çin’de ilaç yapımında kullanılan ginseng; hormonal sistemi uyarır, erken yaşlanma sürecini yavaşlatır ve göz ardı edilemeyecek güçler verir.

Bitki Çayları

Antioksidan etkiye sahip olan bitki çayları vücuttaki artık maddeleri atarak kan dolaşımını hızlandırır. Böylece kalp daha hızlı kan pompalar bu da sizin performansınızı olumlu olarak etkiler.

Meyan Kökü

Meyan kökünden elde edilen toz, maden suyu ile karıştırılınca kadınlar için çok etkili bir afrodizyak haline gelir.


Haşhaş Tohumu

Cinsel performansınızı maksimum düzeye çıkarır. Düzenli kullanmanızı öneririz.


Polen

Son yıllarda afrodizyak olarak kullanılan polenin yapısında, belli ölçüde testosteron ve diğer cinsiyet hormonları bulunuyor. Ayrıca içerisinde birçok vitamin,mineral ve amino asit bulunur.





Zencefil

Yüzyıllardır duyguları harekete geçirmek için hazırlanan içkilerin karışımında kullanılan zencefil, insanı daha ateşli yapar. (Kanı sulandıran ilaç kullananların dikkatli olmaları gerekiyor. Ayrıca, fazla tüketildiğinde de bağırsakları rahatsız eder.) Yemeklerde baharat olarak kullanılabilir. Balla karıştırılıp yenebilir. Bir hafta veya 10 gün kadar kullanılmalıdır.

Tarçın

İştah açıcıdır. Sinirsel rahatlık veren bir kokusu vardır. Gaz söktürücü ve antiseptik özellikleri vardır. Afrodizyak olarak da kullanılabilir. Kışın içilen bitki çaylarına konulabilir. Tarçın yağı hoş kokusundan dolayı masaj yağı olarak da kullanılabilir.

Hardal

Cinsel bezlerin işleyişini hızlandırır.

Yasemin

Likörleri kokulandıran, harika kokulu yasemin çiçeği, etkili bir uyarıcıdır.


Vanilya

Merkezi sinir sistemine etki ederek kokusuyla uyarıcı etki yaratır.

Rezene

Bilinen en eski doğal viagralardan biri olan rezene düzenli olarak her gün bir parça alınması durumunda cinsel gücünüze olumlu etkilerde bulunur. Rezenenin tohumları çay yapılarak da içilebilir.


Roka

Bolca demir ve C vitamini içeren roka, alyuvarlar için iyidir. Ayrıca, cinsel gücü de artırır.

Maydanoz

Yemeklere lezzet katan maydanoz, cinsel yaşama da lezzet katar.

Kekik

Güçlü etkileri olan kekik, özellikle erkeklerde uyarıcıdır.

Arı Sütü

Cinsel bezleri geliştiren arı sütünün etkileri, kısa zamanda hissedilir.

Viagra Alternatifi Doğal İlaçlar

Viagra Alternatifi Doğal İlaçlar
Viagra alternatifi doğada o kadar çok ilaç ve bitkisel tedavi var ki anlatmak mümkün değil .Eskilerden padişah ve kralların zamanlarından beri kullanılan ilaçlar artık günümüzde tekrardan moda haline gelmiştir. Önce iktidarsızlığın ne demek olduğunu öğrenelim. İktidarsızlık tıpta ereksiyon bozukluğu olarak bilinen erkeğin cinsel aktivite sırasından penisindeki kılcal damarlarına kan dolmamasına bağlı olarak sertleşme sorunu çekmesidir. Bugün yapılan araştırmalar gösteriyor ki her 3 erkekten bir tanesi bu sertleşme sorununu yaşamaktadır. Ancak şaşırtıcıdır ki erkekler bu sorununun kabul etmiyorlar ve bundan sdece arkadaşlarına bahsediyorlar. Doktora dahi giden erkek sayısı gerçekte hasta olan erkek sayısından çok çok daha azdır. Ancak iktidarsızlık sorunu erkeklerin kendi aralarında çözebilecekleri bir sorun değildir maalesef ki.

Cinsel işlev bozuluğu ya da iktidarsızlık her yaştan erkeğin çeşitli sebeplere bağlı olarak yaşayabilecekleri sorunlardan biridir. GEnç erkeklerde görülen iktidarsızlığın sebebi nedir? sorusunun yanıtı elbette ki Stres olacaktır. Stres her kötülüğe sebep olan pis bir hastalıktır.

İktidarsızlık Yapan Şeyler

Beynimiz
bizim yönetimimizi sağlayan bir üstür ve sinir sistemimize her türlü müdaheleyi beynimiz yapar. Bu sebepten dolayı iktidarsızlığın temel sebebi beyindir. Beyin penis sinirlere olan doku genişletin ve sertleşmesine yapmak penise sırayla artıran kan akımı sinyalleri gönderir. Beyin eğer penisteki kılcal damarlara kan pompalanması sinyalini göndermezse bu damarlar kanla dolmaz ve doğal olarak da sertleşme sağlanamaz.

Tüm bunların yanında kullanılan ilaçlar da iktidarsızlığa sebep olabilir. Diyabet, alkol ve yasadışı uyuşturucu zaman belli bir süre devralan yanı sıra kalp sorunları veya anti depresanlar sinir ve damar sistemlerine zarar vermektedir.

Hormonal dengesizlik ve psikolojik sebepler de iktidarsızlığın ana sebeplerindendir. İyi haber, en tedaviye olmadan cevap edecektir. Orada seçenekler çok çeşitli ama bakım tedavi ve iktidarsızlık bitkisel tedavileri herhangi bir dersin yan etkileri içine bakmak / erektil disfonksiyon doğal ilaçlar gibi diğer tedavilere engel olmazlar baktı olmalı ve sahip olma eğilimi alınmalıdır olduğunu hiçbir yan etkisi yoktur.
İktidarsızlığın doğal tedavileri oldukça çoktur. Bunlardan burada tek tek bahsetmemiz zor olacak. viagra alternetifi bu ilaçları bir çok çerçide bulabilirsiniz.
Bu daha çok insanın iman ve hiçbir şey hakkında çok erkek uzakta tedavi görmek isteyen gelen sessizlik içinde acı devam hiçbir nokta utangaç gerektiğini mahçup olmak ki erektil disfonksiyon daha yaygın olduğunu söyledi olmalıdır.

Çocuklarda Reflü Hastalığının Sebepleri

Çocuklarda Reflü Hastalığının Sebepleri
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mahir Gülcan, reflünün çocuklarda çok sık görüldüğünü belirterek "Çocuklarda doğuştan ve sonradan olmak üzere iki çeşit reflü gelişebilir," diyor. Yeni doğmuş bir bebekte bile reflü görülebiliyor. Bebeklerde reflü, yemek borusuyla mide arasındaki kapakçık sisteminin olgunlaşmamasıyla ilgili. Eskiden bu hastalığa tanı koyulamadığı için bilinmiyordu ve farklı tedavilerle bebek iyileştirilmeye çalışılıyordu.

Bebeklerde reflünün en belirgin belirtisi kusmadır. Bu kusmalar genellikle durdurulamayan, sürekli, her yemekten sonra olan kusmalar. Çocuktaki normal kusmalardan çok daha şiddetli. Bu hastaların birçoğu 1 yaş civarında kapakçık sisteminin olgunlaşmasıyla düzelir. Ama bir kısmı düzelmez ve ilaç tedavisine devam edilir. Reflü hastalığında az sayıda da olsa düzelme olmayanlarda cerrahi tedavi yoluna gidilir.

Çocuklarda reflü genellikle doğuştan olmayan reflüyse 6-7 yaşlarında ortaya çıkar. 6-7 yaşlarındaki çocuklardaki mekanizma da büyüklerdeki gibi beslenme ve yaşam biçimiyle ilgili.

Çay İçmenin Faydalari

Newcastle Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, bir bardak Brezilya nane çayının, baş ve mide ağrısından ateş ve gribe kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiğini doğruladı.

Brezilya'da birçok hastaya tavsiye edilen hyptis crenata çayını fareler üzerinde deneyen uzmanların Acta Horticulturae dergisinde yayımlanan araştırması, çayın faydalarının yanı sıra nasıl yapılması ve ne kadar tüketilmesi gerektiğini de ortaya çıkarmayı amaçladı.

En yaygın metotla, kuru yaprakların 30 dakika süreyle kaynatılmasıyla yapılan çay, soğuduktan sonra içiliyor ve tadı, bilinen nane tadından çok adaçayının tadına benziyor.

Doktor Beverly Collett, hypties crenata üzerinde daha fazla araştırma yapılması ve içerdiği moleküllerin tespit edilmesi gerektiğini, bitkinin geleceğin ağrı kesicisi olabileceğini söyledi.

Araştırmaya katılan uzmanlardan Graciela Rocha da ilaçların yüzde 50'sinden fazlasında temel maddeyi bitkilerin oluşturduğunu ve insanoğlunun, tarihin başlangıcından bu yana bitkileri rahatsızlıklarını gidermede kullandıklarını hatırlattı...

Sağlıklı kalmak için bizle kalın

24 Kasım 2009 Salı

Domuz Gribinde Risk Grubunda Kimler Var

Türkiye’de 114 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan domuz gribi hızla yayılıyor. DOmuz gribi aşısı halkın tüm yanlı inanışlarına rağmen vurulanlar artıyor. H1N1 aşısıyla tedirginlik sürerken Sağlık Bakanlığı yeni yaş grubunu belirledi. Bakanlık dünden itibaren 24 yaş ve alt herkesin başvurmaları halinde aşı yaptırabileceğini açıkladı. 16 Kasım’dan itibaren 6 ay-5 yaş arası grup ile her yaştaki kronik hastalığı olanlara aşı yapıldığını belirten Bakanlık yetkilileri “Aşı, sağlık ocakları, aile sağlığı merkezleri ve hastanelerde ücretsiz yapılıyor” dedi.

MUTASYONA UĞRASA DA AŞI ETKİLİ

Bu arada dünyada domuz gribi virüsünün mutasyona uğradığıyla ilgili haberler de korku yarattı. Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke mevcut aşının şu ana kadar değişime uğramış virüse karşı da etkili olduğuna dikkat çekti. Prof. Büke “Değişime uğrayan virüslerde aşı veya kullanılan ilaçlara karşı bir direnç saptanmamıştır. Tedirginliğe gerek yok ” dedi.

Domuz Gribi Aşısı Neden Geri Toplatılıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), GlaxoSmithKline ilaç şirketine ait domuz gribi aşısının Kanada’ya gönderilen bir partisinin "ciddi" alerjik reaksiyona neden olduğunu, söz konusu aşının geri çekildiğini bildirdi.

DSÖ sözcüsü Thomas Abraham, Kanada’da aşıya karşı alışılmamış oranda "ciddi" alerjik reaksiyonun belirlenmesi üzerine, bunun nedenini bulmak için gerekli araştırmaların yapılmakta olduğunu açıkladı.

Sözcü, DSÖ’nün bu aşamada aşılanmayla ilgili önerilerinde bir değişiklik yapmayacağını belirterek, "Öncelikle Kanada’da ne olup bittiğini anlamamız gerekiyor" dedi.

GlaxoSmithKline sözcüsü Gwenan White da bir parti domuz gribi aşısına karşı normalden fazla alerjik reaksiyon tespit edildiği yönündeki haberlerin ardından bir tavsiye yayımladıklarını söyledi.

Sözcü, Kanada’daki sağlık görevlilerine söz konusu aşıyı kullanmamaları tavsiyesinde bulunduklarını, sağlık yetkilileri ile firmanın olayı araştırdığını kaydetti.

White, aşırı alerjik reaksiyona neden olduğu belirtilen bu partide 172 bin doz aşı bulunduğunu, Kanada’ya toplam 7,5 milyon doz aşı dağıtıldığını ifade etti.

Sağlıklı Kalmak İçin Sitemizde Kalın Yeter

Domuz Gribi Aşısı Geri Toplanıyor

Türkiye'ye de grip aşısı veren ilaç firması Glaxosmithkline, Kanada'nın aldığı 7.5 milyon doz aşıdan 172 bin dozu geri çekme kararı aldı. Gerekçe, hayati tehlike oluşturabilecek alerjik reaksiyon riski.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), GlaxoSmithKline ilaç şirketine ait domuz gribi aşısının Kanada’ya gönderilen bir partisinin "ciddi" alerjik reaksiyona neden olduğunu, söz konusu aşının geri çekildiğini bildirdi.

DSÖ sözcüsü Thomas Abraham, Kanada’da aşıya karşı alışılmamış oranda "ciddi" alerjik reaksiyonun belirlenmesi üzerine, bunun nedenini bulmak için gerekli araştırmaların yapılmakta olduğunu açıkladı.

Sözcü, DSÖ’nün bu aşamada aşılanmayla ilgili önerilerinde bir değişiklik yapmayacağını belirterek, "Öncelikle Kanada’da ne olup bittiğini anlamamız gerekiyor" dedi.

GlaxoSmithKline sözcüsü Gwenan White da bir parti domuz gribi aşısına karşı normalden fazla alerjik reaksiyon tespit edildiği yönündeki haberlerin ardından bir tavsiye yayımladıklarını söyledi.

Sözcü, Kanada’daki sağlık görevlilerine söz konusu aşıyı kullanmamaları tavsiyesinde bulunduklarını, sağlık yetkilileri ile firmanın olayı araştırdığını kaydetti.

White, aşırı alerjik reaksiyona neden olduğu belirtilen bu partide 172 bin doz aşı bulunduğunu, Kanada’ya toplam 7,5 milyon doz aşı dağıtıldığını ifade etti.

Sağlıklı Yaşamak İçin Sitemizde Kalın

Cinsel Gücü Arttiran Bitkiler

Şifalı bitkiler, stres nedeniyle cinsel isteksizlik yaşayanların imdadına yetişiyor.

Bitki çayları: Vücuttaki sıvıların akışını hızlandıran bitki çayları içilince, kan dolaşımı hızlanır, tutkularda ve heyecanlarda artış olur. Enerji seviyesini de yükselten bitki çayları seks yaşamını canlandırır.

Ginseng: Binlerce yıllardır Çin'de ilaç yapımında kullanılan ginseng; hormonal sistemi uyarır, erken yaşlanma sürecini yavaşlatır ve göz ardı edilemeyecek güçler verir.

Rezene: Bilinen en eski afrodizyaklardan olan rezeneden her gün bir parça alınması cinsel gücü artırır. Rezenenin tohumundan çay da yapılarak içilebilir.

Lavanta: Salata ve yemek soslarına konan birkaç damla lavanta, seks hayatını güçlendirir.

Karanfil tanesi: Doğal afrodizyakların en güçlülerinden biri olan karanfil tanesi, yorgunluğa da iyi gelir.

Haşhaş Tohumu: Cinsel performansı artırır.

Polen: Son yıllarda afrodizyak olarak kullanılan polenin yapısında, belli ölçüde testosteron ve diğer cinsiyet hormonları bulunuyor. Ayrıca içerisinde birçok vitamin mineral ve amino asit bulunur.

Zencefil: Yüzyıllardır duyguları harekete geçirmek için hazırlanan içkilerin karışımında kullanılan zencefil, insanı daha ateşli yapar. (Kanı sulandıran ilaç kullananların dikkatli olmaları gerekiyor. Ayrıca, fazla tüketildiğinde de bağırsakları rahatsız eder.) Yemeklerde bahart olarak kullanılabilir. Balla karıştırılıp yenebilir. Bir hafta veya 10 gün kadar kullanılmalıdır.

Tarçın: İştah açıcıdır. Sinirsel rahatlık veren bir kokusu vardır. Gaz söktürücü ve antiseptik özellikleri vardır. Afrodizyak olarak da kullanılabilir. Kışın içilen bitki çaylarına konulabilir. Tarçın yağı hoş kokusundan dolayı masaj yağı olarak da kullanılabilir.

Hardal: Cinsel bezlerin işleyişini hızlandırır.

Yasemin: Likörleri kokulandıran, harika kokulu yasemin çiçeği, etkili bir uyarıcıdır.

Süsen: Süsen kökü tozu, her iki cins için de güçlü bir afrodizyaktır.

Meyan Kökü: Meyan kökünden elde edilen toz, maden suyu ile karıştırılınca kadınlar için çok etkili bir afrodizyak haline gelir.

Vanilya: Merkezi sinir sistemine etki ederek kokusuyla uyarıcı etki yaratır.

Roka: Bolca demir ve C vitamini içeren roka, alyuvarlar için iyidir. Ayrıca, cinsel gücü de artırır.

Maydanoz: Yemeklere lezzet katan maydanoz, cinsel yaşama da lezzet katar.

Kekik: Güçlü etkileri olan kekik, özellikle erkeklerde uyarıcıdır.

Arı Sütü: Cinsel bezleri geliştiren arı sütünün etkileri, kısa zamanda hissedilir.

Sağlıklı Yaşamın Koşulları

Sağlıklı yaşamanın çeşitli kuralları vardır. Sağlıklı yaşamanın çeşitli ipuçlarını bu yazımızda sizlerle paylaşacağız. Öncelikle mukussuz yaşamaya karar vermemiz gerekiyor. Bunun için ise sıkı diyetler ve oruç günlerinden daha fazla verim alabilmek için egzersiz, banyo, masaj gibi bedensel hareketler yapmalıyız. Yapılacak en doğal egzersiz yürüyüş, yüzme ve danstır. Şarkı söylemek de bir egzersiz çeşitidir. Göğüs kafesimizin ahreket etmesini sağlar. Dağlık bir bölgede yaşayanlar biraz daha şanslılar. Yürüyüş yapmak, ideal nefes egzersizleri yapmak oldukça bir harekettir. İdeal nefes dakikada 4 defa burundan alınıp ağızdan verilen nefestir.

Yaşamamız için alınan hava besinden daha önemlidir. Bu sebeple nefesizimiz doğru alıp vermeliyiz. Günlük spor yapma alışkanlığı kazanmalıyız. Bu sayede kas ahengi, gerilmeyi geliştirmek , kan dolaşımını ve dengeli hayatı teşvik etmek çok önemlidir.

Enerji akışlarını dengelemek için doğa ritimleriyle uyumlu yaşamak için yoğunlaşma oldukça çok önemlidir.

Düzenli uyku şarttır. Erken yatmak ve erkan kalkmak ana hedeflerimiz arasında olmalıdır. Vücudunuzun bakımını gerektiği şekilde yaptıktan sonra hiç kuşku yoktur ki sağlığınız oldukça güzel seviyelere gelecektir. Sağlık bedensel ve zihinsel egzersizleri zamanında yaparsanız sizlere müthiş fırsatlar sunacaktır.

Son oalrak yaptığınız her hareketi izleyebilmek için karşınızda bir ayna bulundurmanızı tavsiye ederiz. Sağlıklı yaşama için sitemzide kalmya devam edin.

Sağlıklı Beslenmek İçin İpuçları


Sağlıklı beslenmek herkesin hayalidir. Günümüzde hastalıkların iyi arttığını artık sağlıklı beslenmenin daha zornlu bir şekilde karşımıza çıktığınız görmekteyiz. Beslenme ile hastalık arasından doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Beslenmek gerekli en temel ihtiyaçlarımızdan biridir. Dümnyanın her yerinde yapılan araştırmalar kötü beslenme alışkanlıkları sebebeiyle hastalıklar arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermiştir. İnsan vücudundaki iç kirliliğin oranı oldukça fazladır. Bu kirliliklerin en büyük sebebi rafine hale getirilmiş, kimyasal maddelerle yapaylaştırılmış besin maddeleri yani konsantre ürünlerdir. Yapılan otopsilerde damarlardaki tıkanıklıklar ve bağırsaklara yerleşmiş eski dışkı kalıntıları iç kirliliğimie en iyi örnektir.

Doğru beslenme mukus ve protein içermeyen besin maddelerinden oluşmalıdır. Hastalıkları nasıl nedeni yanlış bilgiler ve yanlış beslenmedir. Ancak doğru beslenmeyle tedavi sağlanabilir. Vejeteryanlik meyve ve sebze yeme diyeti beslenme kürleri ve oruç tutma sağlıklı beslenmenin değişik yollarıdır. Doğanın en büyük şifa araçlarından bir iolan oruç tutma bilinçlice tutulduğu sürece oldukça faydalı bir nimettir.Ancak günümüzde oruç bilinçsizce tutulduğundan bir çok kişiye şifa olmak yerine daha çok zarar verir hale gelmektedir. Bu nedenle orucun tüm ayrıntılarıyla doğru olarak öğrenilip buna göre tutulması halince bir çok yararları olduğunu göreceksiniz.

Öte yandan vücudumuzun mukus, kalsiyom, fosfat gibi ağırlık yapıcı atık maddelerle tıkanmasına izin vermeyecek şekilde beslenmeliyiz. Ancak günümüzde ağırlıksız ve mukussuz hastalıksız kişilere rastlamanız oldukça zordur.

Günlük besinler içinde bulunan zararlı asitleri tutmak ve etkisiz hale getirmek için mümkün olduğu kadar mineral ağırlıklı beslenmek önemlidir.. Eğer et, süt yumurta ve karbonhidrat ağırlıklı besinler tüketiyorsak aynı zamanda meyve ve karbonhidrat içermeyen sebzeleri de tüketmek uygundur.

Besinlerin pozitif özellikleri bol suyla kuvvetli pişirme sırasında değşime uğramaktadır. Besinin tüm faydaları ve diğer değerli olan mineraller su ile yok oalbilir. Kuru meyvelerin kükürtlenmesi bozulmasını önlemek amacıyla gıdalara değişik kimyasal maddeler konması vücuda oldukça çok zarar veren maddelerin başındadır. Sağlıklı yaşamak için sitemiz takip edin.

FX15 Kullanıcı Yorumları

FX15 Kullanıcı Yorumları
Son günlerde televizyon ve internet medyasında oldukça yoğun oalrak gösrdüğümüz fx 15 kapsülü hakkında birşeyler söylemek isiyoruz. fx 15 kapsülü size yemek yiyerek zayıflamayı vaadediyor. En başta söylememiz gereke fx15 bir ilaç değil doğal bir üründür. bitkisel kökenli olduğundan yan etkileri yok denecek kadar azdır. fx15 kapsülü Fx 15 in ana maddesi üzüm çekirdeğindne oluşmaktadır. üzüm çekirdeğinin ekstresinden yapılan fx15 kapsülünü içtiğinizde sizi tok tutacaktır. Böylece ihtiyacınızdan fazla kaloriyi almayarak zayıflamaya yardımcı olacaktır. Ayrıca bu kapsül antioksidan etki göstererek vücudunuzdaki toksik atıkları atmanıza yardımcı olacaktır.

Ayrıca fx15 kapsülü kullanmaya başladığınız ilk günden itibaren bağırsak hareketlerinizi düzenleyerek atıklarınızı daha kolay atmanızı sağlayacaktır. Bu kapsülü doğuru kullandığınızda yaşamınız düzene girecek fazla kilolarınızdan kurtulacaksınız. Ancak düzenli kullanmak çok önemli.

Fx 15 Kullanımı

Fx 15 kapsüllerini kullanırken kullanıcı yorumları ışığında aşağıdaki önerileri aldık;

Kapsül sabah kahvaltı ve akşam yemeğindn 30 dakika kadar önce alınmalıdır .böylece kapsül tam etki göstererek sizi tok tutacaktır. Daha sonra ise yediğiniz besinleri sindirmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde kullanılan fx 15 sizi gün boyunca tok tutarak yemek yeme ihtiyacınızı giderecektir. Kapsül sayeseinde yorulmayan vücut sizi daha zinde ve genç gösterecektir.

FX 15 Kapsülün Yan Etkileri

Kapsülün en belirgin yan etkisi susuzluktur. Bol miktarda su içerek hem susuzluğunuzu giderin hem de vücudunuzun artık maddelerden artıtılmasına yardımcı olun.

Saglıklı yaşamak İçin Neler Yapılmalı

Saglikli yasamak için yapılması gereken her şey bu stiede var .Bizi izlemeye devam edin.
[tags
günlük,haber,haberler,gündem,anasayfa,web,genel,türkiye,kişisel,dünya, blog, lazer-epilasyon, medya, guncel, google,

internet, reklam, türk,mynet,diğer,youtube,seyret,yaşam, video izle,video,izle,magazin,deneme,insan,video klip,popüler

yazılar, tanıtım, maç özetleri,cemiyet haberleri,spor,sağlık]

23 Kasım 2009 Pazartesi

GDOlu Ürün Nasıl Anlaşılır

Gdolu ürünler son günlerin popüler konularından bir tanesidir. Yazılan uzun gdo yazılarında gdonun zararlarından bahsedildi. Peki gdodan korunmak için ne yapmak gerekir yani gdolu ürünler nasıl anlaşılır. Bütün bu tartışmaların sonucunda somut bir sonuca ulaşılması oldukça uzak bir ihtimal olarak görünmektedir. Bunun önüne geçebilmek amacıyla milli bir biyogüvenlik kurumunun kurulması devletin bu işe bir an önc el atması gerekmektedir. Bir an evvel kurulması gereken bu kurumun başkanı tamamen bağımsız olması gerekmektedir. Yoksa devlet tarafından kurulan kuruluşun tarafsız olması beklenemez.

Ülkemiz bu yıl itibariyle 350 milyon dolarlık bir bütçeyle bitkisel tohum ihtiyacının üçte birini dışarıdan ithal olarak temin etmektedir ve denetimler tam olmadğından dolayı gdolu olan bu tohumların büyük olasılıkla soframıza gelme ihtimal oldukça yüksek görünmektedir.

Sağlıklı yaşamak için sitemizi takip edin.

GDO Ne Demek

GDO Ne Demek
GDo nedir yazımızı burada ve gdolu ürünler hangileridir yazımızı da burada işlemiştik. Şimdiki konumuzda ise Gdonun tarihi gelişimi. GDo 197 l yılları8nda başında başlayan transgenetik çalışmalar sonucunda rusyanın kapalı bir kısmında olduğundan pek haber alınamayan bir konu olmuştur. 1980 lerde ilk bitki biyoteknolojisinde genetiği değiştirilmiş organizma çalışmaları başlatılmış ve 1996 yılında bu çalışmalar ilk ürünlerini vermeye başlamıştır. İlk çıkan gdo lu ürün Flavr Savr adı verilen domatesin raf ömrünün diğer domateslere oranla 2 kat daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Domatesi transgenetik mısıri pamuki ve patares takip etmiş olup 2007 yılında başta amerika olmak üzere dünyanın bir çok bölgesinde geniş bir ekim alnanına ulaşmıştır.

GDo lu ürünlere hayır diyen ilk grup da yine Amerikadan çıkmıştır. Avrupa virliğ isi gdolu ürünler konusunda başlarda sessiz kalmasına rağmen ilerleyen zamanlarda gdo iyice yaygınlaşınca yasalarla gdoyu durdurma kararı almışlardır. Türkiyede GDO çalışmaları GDOnun zararları insan sağlığını tehdidtettiği, kanser allerji gibi istenemeyen durumları tetiklediğini yetki kurumlar ve üniversiteler açıklamıştır.

Transgenetik tohumların mevzuat ve denetim eksikliğinin yanında bu tohumların inceleneceği labaratuarlarında yetersiz olması sonucunda Türkiyede GDO inceleme ve araştırmaya yönelik atılımlar olmuştur.

GDO Yaygınlaşıyor Mu?
Hangi Ürünlerde GDO Var

Dünyada ve Türkiyede halen domates, patates,mısır,pamuk, çilek, kiraz, ananas, biber, ahududu, kavun, karpuz, soya... Yapılan çalışmalarda daha faazla üründe gdonun yaygınlaıtırılması amaçlanmaktadır. Doğrudan tohum alan çiftçimiz GDO ürünler sayesinde hem elindeki gerçek kaliteli tohumdan olmakta hem de tohum konusunda dışarıya bağımlı hale gelmektedir. GDOlu ürünlerde buluanan glikoz, sakkaroz, früktoz, ihitiva eden gıdaları da etkileyeceği dolayısıyla günümüzdeki bütün gıdaları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini göstermiştir. Özellikle çocuklarmızın çok sevdiği biküviler, krakerler, pudingler, kaplamalı çerezler, çikolata ve gofretler son yıllarda rağbet edilen hazır mamaların da GDO tehditi altında olduğunu bildiriliyor.

sağlıklı yaşamak için sitemizi takip edin.

Dr Mehmet Öz Acai Berry Diyeti

Dr Mehmet Öz Acai Berry Diyeti
Son günlerin en popüler diyetlerinden biri olan acai berry diyetinin baş rol oyuncusu acai berry nedir diye hiç düşündünüz mü? Acai berry Amazonların Rainforest bölgesinde büyüyen bir çeşit palmiyenin verdiği meyve çeşitidir. Acai berrynin yalnızca %10 luk bir kısmı işe yarar geriye kalan %90 ise yalnızca pulp olarak kullanılmaktadır. Acai berrynin tadi nasıldır? Acai berry tat olarak aynı tropik meyvelere benzemektedir. Suyunun ise besin değeri oldukça yüksektir. Meyvedeki yüksek antioksidan değerleri meyveyi eşsiz diğer meyvelerden ayıran çnemli bi meyve haline getirmektedir. Yapılan araştırmalarda acai berrynin oldukça yararlı bir meyve olduğu gözlenmiştir. Cilde iyi gelip yaşlanma etkilerini azaltan acai berry aynı zamanda zihinin gelişmesinde ve açılmasında oldukça yardımcıdır.

Amazonların kıyılarında yaşayan yerlilerin yüzyıllardır kulladıkları acai berry yeni yeni Amerika ve Avrupada duyulmaya başlamıştır. Acai berry beslenme ve sağlık için birçok faydası vardır: Bunlardan başlıcaları
-Antioksidanlar
Anti-inflamatuar faktörler
-Antibakteriyel ajanlar
-Antimutagenic
-Kardiyovasküler Sisteme Destek Olur

Acai berry meyveleri oldukça yüksek miktarlarda omega asitleri ile lld ve bakımı HDL kolesterole iyi geldiği kanıtlanmıştır. Bu acai berry hamuru içinde sahip olan antioksidanların yaşlanma savaşmak için kullanılır ve dramatik süreci azaltmak kanıtlanmıştır. Yerliler bile şifa ürün olarak, birçok hastalığı tedavi kullanmıştır. Doktor Mehmet Öz de yaptığı bir çok programda acai berryi oldukça yoğun bir şekilde önermiştir.

Sağlıklı yaşamak için sitemizde kalın

Acai Berry Kullanıcı Yorumları


Bir çok kadın ve erkek kilo vermek için bir çok yöntem bir çok ilaç ve doğal yöntem denemişlerdir. Ancak kimisi azimi ile başarılı olurken kimisi maalesef başarısız olmuştur. Tamamen saf acai Berry ekstresi temel türlerin bir çift, yani yanı sıra mor çeşitleri beyaz elde edilebilir. Hangi oksidasyon sonuçları mücadele güçlü özellikleri sergileyen mor formu yaygın küresel ticari amaç için kullanılacak olan. Çünkü beyaz dut beri reklamları veya paketleri incelemek gerekir çünkü antioksidanların düşük miktarda dikkatli yaptığımız için, sağlık için değer sınırlıdır acai Berry satın almak.Kalite ve sonuçları ağır işleme tekniği için kullanılan türüne göre şekilde etkilenebilir. Acai Berry ekstresinin beslenme yararları korumak için, 1 gün içinde kurutulmuş dondurmak gerekir. Pek sprey kurutma, maltodextrin spreyler veya acai tohumları tabidir malzemeler dahil takviyeleri kullanmamalısınız. Acai tohumları sağlık yarar sıfır ve dakikan var zaman ezilmiş ve Selüloz ve cilt ile birlikte, ek's potens azalır

Acai berry kullanıcıları genel anlamda bu deneyimlerinden memnun olduklarını ve en fazla kiloyu acai berry sayesinde verdiklerini söylemektedirler. Buan göre acai berry kilo verme konusunda oldukça iddiali bir kapsüldür.

21 Kasım 2009 Cumartesi

Sinüzit Doğal Tedavisi

Sinüzit Doğal Tedavisi
Son yıllarda sinüzit bir çok kimsenin hayatını karartan tehlikeli bri hale gelmiştir. Her yıl dünya üzerinde milyonlarca kişi sinüzitten en az bir kere hastaneye gitmiş ya da sinüzit acısı çekmiştir. Sinüzit sinüs enfeksiyonu anlamına gelen bir hastalıktır. Sinüsün içindeki sinüs boşluklarında bakteriler , virüsler ve mantarlar çok rahat üreyebilirler. Yapılan araştırmalar sinüzite neden olan zaralının mantar olduğu ortaya çıkarmıştır.
Sinüzitin belirtileri nelerdir?

Sinüzitin belirtileri genellikle herkeste aynıdır. Sinüzitin belirtileri arasında yüz ağrıları, sinüs alanları, baş ağrısı, kalın ve renkli, boğaz ağrısı ve diğer semptomlar nazal drenaj hassasiyet gelmektedir. Genellikle genize doğru akıntıyla başlar ve ilerleyen zamanlarda ağrı iyice çekilmez hale gelir. Kronik sinüs enfeksiyonu belirtileri boğaz uçmak, kronik burun akıntısı, kötü nefes, uzamış yüz ağrısı, göz veya burun, düşük dereceli baş ağrısı, köprüden aşağı rahatsızlık kronik belirtiler arasındadır. GEnellikle soğuk algınlığı ile Sinüzitin belirtileri biribiriyle karıştırılır ve bu ikisini birbirinden ayırması oldukça zordur. Örneğin tıkalı bir burun hem soğuk algınlı hem de sinüzitin bir belirtisidir.

Sinüzit Doğal Tedavisi

Sinüzit tedavisi zor bir hastalık olmakla birlikte evde hazırlayacağınız bitkisel ilaçlarla sinüziti evde tedavi edebilirsiniz.

Sinüziti evde tedavi edebilmek için en iyi yollardan bir tanesi buhar dolu bi tencereyle buhar tedavisi yapmaktır. buhar tedavisi sayesinde sinüsleriniz tıkanıklığından kurtulacaktır. Böylece nefes almanız rahatlayacaktır. kısa sürede, daha iyi nefes alma ve daha az baş ağrısı keyfini çıkaracaksınız.

Sinüzitin doğal tedavilerinden bir tanesi de ede hazırlayabileceğiniz limonata ile burun deliklerinizi ovalamaktır. Tüm yapmanız gereken normal limonata yönergeleri takip etmek, ancak yerine soğuk sıcak su kullanın. Ciddi sinüs enfeksiyonu için bu ev çıkar yol anlamda bu ateş, soğuk algınlığı veya limon's antibakteriyel ve virüsten koruma özellikleri nedeniyle grip ten çok daha iyi korur. Her gün sinüslerin tuzlu su rinses kullanarak tamamen sinüs enfeksiyonları önlemek için bir yoludur. Tabii ki, bunu hangi mükemmel bir burun deliğine ucuna kadar şekillenir Neti pot getting düşünebilirsiniz bazı pratik el yapıyor alır. Bu özel bir kap içinde de özel olan size sıcak su ve tuz karıştırıp yaptı.
Sinüzit nadir bir hastalık değildir. Bu çok yaygın bir hastalık olduğunu. Kronik sinüs enfeksiyonu rağmen oldukça ilaç ile bu hastalığı tedavi etmek kolaydır, var olan aşırı durumlarda insanların ameliyatı var. O bir kişinin sinüs enfeksiyonu zaman semptomlarından gözlenir ilgili ilaç başlar önerilir.

Sağlıklı yaşamak için bizimle kalın

Yumurtalık Kistinin Doğal Tedavisi

Yumurtalık Kistinin Doğal Tedavisi
Yumurtalık kistiyle ilgili değişik yazı ve makaleler yazmıştık. Bu yazılarımızdan bazıları yumurtalık kisti belirtileri ve yumurtalık kisti için bitkisel tedaviler adı altında yayınlandı. Yumurtalık kisti bir çok kadınında bulunan bir problemdir. Hatta bazı kadınlar kendilerinde yumurtalık kisti olduğunu dahi bilmezler. Hatta ve hatta bazı kadınlar yumurtalık kistinin vemiş olduğu ağrı ve sızının kistten kaynaklandığının farkında dahi olmazlar. Ymurtalık kistinin değişik tedavi yolları vardır. Bunlarda en zor ve en ağır olanı yumurtalık kisti ameliyatıdır. Bu ameliyetın en son aşamada yapılması gerekir. Çünkü yumurtalık kisti ameliyatından sonra geri dönülemeyecek hatalar olabilir. Bir Oophorectomy - bir veya her iki yumurtalıkta - genellikle sadece son çare zaman yumurtalık kistleri kanserli vardır olarak gerçekleştirilecektir ortadan kaldırılması, gibi çok ciddi bir işlemdir. Sonuç olarak, Hormon Replasman Tedavisi (HRT) tedavisi gerekmektedir.

Bütün yumurtalık kisti tedavilerinde ameliyat gerekli olduğu halde eğer yumurtalıklarda kanser riski yoksa alternetif doğal tedaviler denenebilir. Doğal tedaviler bazı durumlarda yumurtalık kisti için en olumlu sonucu verebilecek tedaviler olabilir.

Yumurtalık kistinin doğal tedavilerinden bir tanesi doğum kontrol hapları olabilir. Yapılan araştırmalarda doğum kontol haplarının yumurtalık kistinin oluşmasını engellemedeğini ancak oluşmuş olan yumurtalık kistinin ilerlemesini durdurdfuğunu göstermiştir. Ayrıca ilzçlerdaki ostrojen ve progsteron hormonları da yumurtalık kistinin ilerilemesini durdurucu etki yaratmıştır.

Yapılan araştırmalar sonucunda doktorlar bir kadın hasta yumurtalık kistinde tehlikeli olmayan 3 aşama geçirir.

Yumurtalık Kistinin Doğal Tedavisi

Yapılacak diyetler hem vcudunzuu şekle sokacaktır hem de yumurtalık kistinin oluşma riski azaltacak ve eğer oluşmuşsa ilerlemesini durduracaktır. Yumurtalık kisti olan bazı kadınlar üzerinde yapılan doğal tedavilere verilen sonuçlar arasında gerçektede de çok enteresan bilgilere rastlanmıştır. bazı durumlarda doğal olan bu tedaviler normal kliniktedavilerden de daha iyi sonuçlar vermektedir.

Klimalı Ayakkabının Faydaları


Şimdilerde son moda ayakkabıda klimadır. Klimalı ayakkabını ne gibi yararları var zararları var mı şimdi onu inceleyelim. Ayakkabıda Klima sistemi ayakkabı içerisine yerleştirilen özel fusped ve bu fuspede konan pompa sisteminden oluışmaktadır. Her adımda ayakkabının topuk kısmında bulunan bu pompanın sıkışmasıyla hava fuspedin içerisindeki hava kanallarından geçerek ayakkabının iç kısımlarına ulaşır. Buradaki deliklerden hava yukarı çıkarak ayaklarınızda klimalı rahatlık sağlamaktadır. Bu hareketin her adımda tekrarlanmasıyla birlikte klimalı ayakkabı rahatlığı yürüyüş boyunca sizin yanınızda olacaktır.

Klimalı Ayakkabının Faydaları Nelerdir


  • Ayağınızın hava almasını sağlar. Böylece ayak mantarından kurtulumanzıı sağlar.
  • Ayakkabı içerisindeki kirli havayı dışarı çıkararak ayakka kokusnu önler
  • Ayak sıcaklığını en uygun seviyed etutar
  • Nem ve bakteri oluşumunu engeller
  • Kötü koku ve ter oluşumunu engeller
  • Şeker hastaları tarafından gönül rahatlığı içerisinde kullanılabilir.
  • Anatomik yapısı sayesind eayağınızın şeklini alarak maksimin rahatlık v yumuşaklık sağlar.
  • Yürüyüş rahatlığı verir.


20 Kasım 2009 Cuma

Yılan Yağının Faydaları

Modern kültürlerdeki erkeklerin baş düşmenlarından bri tanesi de artık iyice gün yüzüne çıkmı ş bir sorun olan saç dökülmesidir. Saç dökülmesi saçların önce güçsüzlereşerek seyrelmesi sürecidir. Bu aşamada kullanıalcak bir kaç doğal tedavi yolları vardır. Bunlardan bir tanesi de yılan yağıdır. Güçsüz ve zayıf saçları güçlendirir çabuk ve hızlı uzamasını sağlayan yılan yağı sayesinde kalıtsal olmayan dökülmelerde saçların yeniden çıktığı, kalıtsal dökülmelerde önce bölgede tüylenme olduğu ve zamanla saç çıktığı gözlenmiştir. Mevcut olan saçların kesinlıkle dökülmesini önler.
Yılan Yağının Kullanımı:
Haftada en az 3 gün uygulanınız, en iyi sonuç için aralıksız ve düzenli 1 ay kullanınız!İstenilen bölgeye parmak ucuyla masaj şeklinde 5-10 dakika uygulanınız, 3 saat sonra şampuanla yıkayınız.
Yılan yağı; güçsüz ve zayıf olan zayıf kalmış saçları güçlendirerek, çabuk ve hızlıca çıkmasını ve uzamasını sağlar.

Yılan yağı kalıtsal olmayan dökülmelerdesaçların yeniden çıkmasını sağlamıştır.Diğer yandan kalıtsal olan dökülmemelrde is saçları arttıurdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Mevcut odurumda olan saçları ise dökülmesini kesinlikle önler.

Yılan Yağı Nasıl Kullanılır
Yılan yağını en za 3 ay boyunca haftada en az 3 gün uygulayiniz, en iyi sonuç için araliksiz ve düzenli kullanın.

Yılan Yağını Kimler kullanabilir?

  • Saçları dökülmeye baslayanlar
  • Saçları güçsüz olanlar
  • Saç çıksın isteyenler
  • Seyrek Saçı olanlar
  • Saçlarını çok sevenler

Dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Genel olarak Yılan Yağının herhangi bir yan etkisi yada etkilesime girdigi herhangi bir losyon veyahut sampuan / sabun tespit edilmemistir. Cilt ile dogrudan alakali alerjik reaksiyon geçiren, çok hassas cilde sahip olan kimselerin ürünü kullanmasi tavsiye edilmemektedir.

Yılan Yağının Faydaları

Snake ,Oil Yilan Yagini düzenli olarak kullanan kisilerde 1 ay gibi kisa bir sürede gözle görülür degisiklikler farkedilmektedir. Bunun yani sira özgüveninizi yerine getirerek sizlerin hayata daha güler yüzlü bakmaniza sebep olur. Literatürdeki adıyla Snake Oil, Yılan Yağı, kısa zamanda etkisini gösterir ve dökülen saçlarinizin yerine yenilerini çikartir.