29 Aralık 2009 Salı

Sulu Kek Tarifi Öğren

Kek türk mutfağının vazgeçilmez tatlılarından biridir. Artık o kadar çok hayatımzıa girmiştir ki değişik değişik kek tarifleri internette yayılmıştırç Şimdi sizlere tamamen kendi ürünümüz olan sulu kek tarifini öğreteceğiz. Sulu kek tarifi oldukça basittir. Önce malzemeleri verelim. Alınacak malzemeler
- 1,5 su bardağı şeker
- 3 ya da 4 adet yumurta
- 1 - 2 çay bardağı zeytinyağı
- 10 kaşık ılık su
- 2 - 3su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 Paket vanilya

Sulu Kek Nasıl Yapılır
yapım Süre:40 dk - 12-10 arasında bir Kişilik

En başta Yumurta ve şekeri yeteri kadarbeyazlaşıncaya kadar çırpın. Yağı ve suyu ilave edin. En son unu, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyerek iyice karıştırın.

Karışımın yarısını daha önceden yağladığınız kek kalıbına dökün ve daha sonra yarısına kakao ekleyebilirsiniz veya isteğinize göre kuru meyve parçaları ekleyerek keki zenginleştirebilirsiniz. 170 derecede 35-40 dakika kadar pişirin. Afiyet olsun

Burun Estetiği Fiyatları Ankara

Burun estetiği bilgiğiniz gibi yetişkinlerin en önemli sorunlarından biridir. Burun insanın fizki yapısını bulunduğu yer iti bariyle direk etkileyen bir bölgededir. Bu sebepten dolayı burun estetiği fiyatları ankara çok önemli bir indirime gitti.

Burun estetiği fiyatları değişik yerlerde değişik tarifler adı altında ve hastane ve doktorun aldıgı ücrete göre değişiklik göstermektedir. Genellikle burun estetiği fiyatları ankakarada Ortalama fiyat 2.000 – 10.000 YTL arasındadır.

Burun estetiği operasyonu her yaştaki insana kadın ve erkeklere uygulanabilir. Fakat, gelişim evresi tamamlanana kadar, yani ergenlik çağından sonraki döneme kadar burun estetiği ameliyatı yaptırılması tavsiye edilmez. Eğer siz de bununuzun şekilsiz olduğunu düşünüyorsanız, burun kemiğiniz kötü görünüyor ve köprülü ise, önden bakıldığında burnunuz çok büyük ve yakışıksız gözüküyorsa, burnunuzda eğrilik varsa, ya da burun delikleriniz çok büyük, geniş ve biçimsiz ise siz de burun estetiği olmalısınız demektir.
Burun estetiği olmadan önce, yapmanız gereken, ilk adım plastik uzmanına başvurmaktır. Bu konuşma esnasında, doktorunuz sizin duygusal ve fiziksel sağlığınızı kontrol edecek ve operasyon hakkında size bilgi verecektir. Ayrıca, gördüğünüz tedavilerden ve aldığınız ilaçlardan, nefes almanızı zorlaştıran herhangi bir alerjiniz olup olmadığından, burun spreyini hangi aralıklarla kullandığınız gibi konularda doktorunuza bilgi vermelisiniz.
Fiziksel değerlendirme esnasında cerrahınız, burun kemiklerinizi, burnunuzun şeklini ve büyüklüğünü inceler. Ayrıca sizin özel cerrahınız, beklentilerinizi en iyi şekilde karşılamak için diğer burun estetiği ile birlikte başka tedavilerde önerebilir.

Burun estetiği ile ilgili yorumlar



• Burun ameliyatından sonra pamuklar çekilirken canım yanacak mı? >>>
Estetik ameliyat sonrasında görüntüm nasıl olacak merak ediyorum ki bana yakışacak mı? >>>
• Burun estetiği ameliyatı yaptırdıktan sonra çok ağrım olur mu? >>>
• Estetik burun ameliyatı olmak için ne yapmalıyım ve kime başvurmalıyım? >>>
• Burun estetik operasyonu için genel anestezi almalımıyım yoksa lokal yetetli mi? >>>
• Ameliyat olduktan sonra burnum istediğim gibi oalcak mı

28 Aralık 2009 Pazartesi

En Pratik Aşure Tarifi

Aşure ayı müslümanları birbirlerine hoşgörü gösterdiği ve bu hoşgörüyü de birbirlerine karşı yaptıkları aşureleri beraber yemekye kazandıklar güzel bir aydır. Rivayete göre aşure ilk hz Nuh Zamanında yapılmıştır ve eldeki imkanlar dahilinde ne var ne yoksa karıştırılarak böyle güzel bir tatlı ortaya çıkmıştır. ÇEşitli aşure tarifleri elbetteki olacaktır ancak bize şimdi en pratik aşure tarifi gerekiyor. En pratik en hızlı yapılması en kolay olan aşure tarifi şimdi sizlerle paylaşacağız.


AŞURE

Genellikle 10 KİŞİLİK


Malzemeler:

2-2,5 su bardağı kaliteli buğday 5 su bardağı tozşeker 1 su bardağı nohut Yarım su bardağı pirinç 1 su bardağı kuru fasulye 15 su bardağı su 1 su bardağı kuru üzüm 1 su bardağı doğranmış kuru incir 1 portakal 1 su bardağı küp doğranmış kayısı
Üzeri için:
1 su bardağı kuş üzümü Çekilmiş ceviz içi, Antep fıstığı Tarçın, nar taneleri

Hazırlanışı:
* Bütün malzemeleri özellikle Buğday, fasulye, nohut ve üzümü yıkayıp ayrı kaplarda bir gece önceden ıslatın. Sonraki gün buğdayı süzüp büyük bir çelik tencereye alın. 15 su bardağı su ekleyip kaynatın. Üzerinde biriken köpüğü bir alet edevatla alıp tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika kaynatın. Fasulye ve nohutu süzüp ayrı kaplarda haşlayın.
* Pirinci yıkayıp süzün ve buğdaya ilave edin. Buğday taneleri iyice yumuşayıncaya kadar yaklaşık 4.5 saat kısık ateşte arasıra karıştırarak pişirin.
* Buğdayın suyu un çorbası kıvamına gelmek üzereyken tozşeker, nohut ve kuru fasulyeyi ekleyin. Portakalın kabuğunu ince ince doğrayıp karışıma ekleyin. Kuru üzüm ve kuru kayısıyı ilave edip karıştırın. Birkaç taşım kaynattıktan sonra ateşten alın.
* Aşureyi pişirdikten sonra daha önceden doğradığınız inciri ekleyip karıştırın. Sıcakken kaselere boşaltın. Soğuyunca üzerini ceviz içi, Antep fıstığı, kuş üzümü, tarçın ve nar taneleri ile süsleyerek servis yapın. İsteğe bağlı olarak aşurenizin içerisine gülsuyu da serpebilirsiniz.

Ozon Tedavisinin Faydaları

Ozon doğada oldukça çok bulunan ve 3 tane oksijen atomunun b,rleşmesinden meydana gelen ilginç bir atomdur. Genellikle ozon tedavisinin faydaları oldukça çok olduğu bilinir. Ozon tedavisinin faydaları arasında yaşlanma etkilerini geciktirme, göz hastalıklarının tedavisi, kanser tdavisi gibi oldukça yoğun ve geniş bir alanda ozon tedavisinin faydalarından yararlanılır...

Dolaşım bozuklukları
Vücut içi dolaşım bozukluklarında karşılaşılan diğer semptomların yanı sıra bacaklarda hissedilen soğukluk, kısa yürüyüşler sonrasında ayaklarda hissedilen ağrı alarm veren semptomlardır. Bu durum ozon tedavisi için 40 yaşına kadar çok önemli endikasyon oluşturur. Ozon tedavisininin dolaşım bozukluklarındaki başarısı yapılmış birçok tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır. Ozon klasik tedaviye ek olarak veya tamamlayıcı olarak kombine kullanılabilmektedir.

Anti-aging ( geriye yaşlanma ) ve yeniden canlanma
Ozonun bütün kan kan hücrelerinin metabolizma akivasyonu sayesinde kazandırdığı genel iyilik hali kişilere kendilerini yenilenmiş hissini vermektedir. İş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk ozon (O3) tedavisiyle etkin bir şekilde giderilmektedir. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı arttırmaktadır.

Yaşlı kişilerde önlem ve tedavi
Yaşlı kişiler ozon tedavisine oldukça iyi yanıt verirler. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin vücudun bütün organları tarafından daha iyi kullanımını sağlar, bağışıklık sistemini harekete geçirir ve vücudun kendi içsel içinden olan antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete geçirir. Bunun ötesinde beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur. Bu durumlarda fiziksel performansta azalma, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi hissedilir. Tamamlayıcı tedavinin yanı sıra, ozon tedavi yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır.

Göz hastalıklarında ozon tedavi
Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları atrofik ve dejeneratif değişikliklerle gözü de etkilemektedir. Örneğin vizüel fokusun en keskin oluğu noktada, retina merkezinde meydana gelen senil makuler dejenerasyondan dolayı oluşan sekeler optik sinir atrofisine kadar giden çeşitli derecelerde etkili olmaktadır. Harward Üniversitesinde yapılan klinik çalışmalarda ozon otohemotrans füzyon sonrası 6-8 ay içerisinde vizyonda iyileşmeler kaydedilmiştir. Tedavinin devam ettirilmesi halinde vizüel performansta artış gözlenmiş veya daha kötüye gidişin durduğu saptanmıştır.

Kanser ve kanserde ozon tedavi
Ozon tedavisi tamamlayıcı tedavi olarak Kanser hastalarında oldukça başarılıdır. Burada düşük dozlarda ozon bağışıklık sistemi (immun sistem) aktivasyonunda kullanılır. Lenfositler, yardımcı ve baskılayıcı hücreler, lenfositler ve natural killer hücreler (katil hücreler) gibi İmmun hücreler cytokin denilen interferonu da içeren haberci proteinleri üretmek için ozonun başlattığı biyolojik reaksiyonlar yoluyla aktif hale getirilir. Aslında, ozon vücudun kendi interferon ve interlökinlerini artan miktarlarda üretmesini sağlar. Ozonlanmış kanın hastaya verilmesiyle, pozitif olarak artan bir immün reaksiyonu başlatılır. Bu aynı zamanda vücudun genel direncinin ve zindeliğinin artmasına katkıda bulunur.

Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları
Ozonun mantar ve bakterileri yok edici özelliği, 100 yıl boyunca içme suyunun arıtılmasında başarılı bir şekilde kullanıldı. Bu özellikleri, bakteriyel enfeksiyonlu ayaklar, gövdedeki mantar enfeksiyonları, mukozaların fungal / mycotic enfeksiyonları gibi inatçı deri humusları ve mantarlarla savaşmakta tıbbi ozonu çok etkili bir tedavi ajanı yapar.

Enfekte yaralar
Açık yatak yaraları (decubitus ülserler), alt bacağın ülserleri (Ulcus cruris), şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve kangren gibi enfeksiyonlu yaraların lokal tedavisi tıbbi ozonun klasik uygulama alanlarına ait olan proseslerdir. Burada öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanılır. Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci hızlandırılır.

Bağırsak Hastalıkları: proktitis ve kolit
Enflamasyonlu bağırsak hastalıkların özellikle erken dönemlerinde rektal Ozon gazı üflenmesi şeklinde yapılan lokal uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Birçok durumda arka arkaya 10 seans ozon uygulanması yeterli olur. 248 hasta üzerinde yapılan proktitis klinik çalışmasında sadece hastaların %90’ı 10 seans sonunda iyileşmiş, sadece %10’unda birkaç 10 seanslık uygulama gerekmiştir.

Virüslerden kaynaklanan hastalıklar
Herpes simplex (facial herpes), herpes zoster (shingles)

Uçuğun her iki tipi, virüsler tarafından oluşur. Dudak uçuğu (Herpes Labialis), sık sık tekrar eden ve nahoş bir hastalıktır, çok başarılı bir şekilde diğer tıbbi metotlarla ozonun kombinasyonu şeklinde tedavi edilir.

Herpes zoster veya padavralara, ozonla tamamlayıcı uygulama faydalıdır, ozonlu su kompresleri ve ozonlu kan transfüzyonu şeklinde iki farklı yoldan tedavi edilebilir.

Bioxcin Kullanıcı Yorumları

Bioxcin bir çok erkeğin, bir çok gencin büyük problemlerinden biri olan saç dökülmesine karşı geliştirildiği iddia edilen şampuanlardan biridir. Bioxcin hakkında bir çok iddia ortaya atılmıştır ancak şu bilinmelidiğr ki Bioxcin Kullanıcı Yorumları en güzel seçme yöntemlerinden brii olacaktır. Bioxcin için bioxcin kullanan kişilerden bilgiler alalım

"yaklaşık 2 aydır memnuniyetle kullandığım şampuan. saça, diğer şampuanlardan çok daha az zararlı. saç dökülmesini kesinlikle bitiriyor diyemesem de saçların dökülmeden önce biraz daha fazla uzayabilmelerini sağladığını rahatlıkla söyleyebilirim. zira mazur görünüz kellik genetikse sizde zaten o saçlar o kafadan dökülecektir efendim. normalde her ay saçını kestiren ben 4 aydır kestirmiyorum mesela, çoğalmış gibi oluyor öyle yapınca, seviniyorum. bu bioxcin ile saçlarınızı yıkadığınız ilk gün saçlarınız öyle hafifler ve incelir ki, oha lan saçlarım nereye gitti, nedir bu yumuşaklık diye telaşlanırsınız. saçlarınızı yıkamadığınız ikinci gün saçlar hafif kepeklenir, kaşıntı başlar. üçüncü gün saçlar biraz dolgunlaşmaya başlamıştır. dördüncü gün (eğer o gün tozlu topraklı yerlerde de takıldıysanız) saçlarınız kocaman olur, yağlanır, ama müthiş şekil alır, 2 günde nasıl bu hale geldi saçım diye merak etmenize gerek yoktur zira bu güzelliğin sebebi saçın kirlenmiş olmasıdır. dolgun,çok,şekilli ve seksi saçların tam tadını çıkarıyorken yıkamanız gerekmektedir kısaca. tekrar yıkar ve başa dönersiniz. zannedersem doğal süreç te bu şekilde olmalı."

"öncelikle tamamen balon bir ürün olduğunu belirtmeliyim. saç dökülmesine kesin çözüm derken bile müşteri kitlesine söyleyebileceği en büyük yalanı söyleyen bir ürün/marka.

prospektüslerinde belirtmedikleri şartları "aa atlamışız biz" gibi bir aymazlıkla ya da, "hormon testi yaptırmadan niye aldınız" türünde bir fırçalama yöntemi ile size söylüyorlar.

"saç dökülme problemim" arttı diyorsunuz, onlar size "bu ürün önce ölü saçları döküyor, ardından yeni saç çıkarıyor" gibisinden salak saçma bir açıklamaya maruz kalıyorsunuz.

gözünü sevdiğimin zeytinyağlı sabunu, sen binmilyon bioxcine bedelsin."

Bioxcin Şampuan, saç dökülmesi problemi olan yada saçlarını korumak ve daha güçlü,dirençli saçlara kavuşmak isteyenler için özel olarak formüle edilmiş bitkisel şampuandır. İçeriğindeki bitkilerde doğal olarak bulunan aktif maddeler ile saçların dökülmesine karşı etkilidir.Saçları daha canlı,parlak ve hacimli hale getirir, saç ve saçlı deriye daha sağlıklı bir görünüm kazandırır. Etkinliği klinik testlerle onaylanış Bioxcin, üstün performansının yanı sıra diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında, kullanımı son derece kolay ve zahmetsizdir. Aktif maddeleri kimyasal değildir, %100 bitkisel kaynaklıdır ve hiçbir yan etkisi yoktur.

BIOXCIN NASIL ETKİ EDER?
Bioxcin, içeriğindeki %100 bitkisel aktif maddeler ile 5-alfa redüktaz enziminin hem tip 1,hemde tip 2 izoenzimini inhibe eder ve bu etkisi ile saç kökünün cansızlaşmasına neden olan DHT oluşumunu engeller. Böylelikle saç dökülmesine engel olur, saç tellerini kalınlaştırır, güçlendirir, düzenli ve sürekli kullanımda ölmemiş saç foliküllerinin canlanmasına yardımcı olur.

BIOXCIN SAMPUAN’ daki %100 bitkisel aktif maddeler!
* Flavonidler (Myricetin,Kaempferol ve Apigenin)
* Doymamiş yağ asitleri (Linoleic acid ve Oleic acid)
* Betasitosteroller *Vitaminler (A , B1 , B2 , B5 , E vitaminleri ,Folic Acid gibi)
* Mineraller (çinko,magnezyum,potasyum,kalsiyum,demir gibi)
* Bioxcin Şampuan,içerdiği flavonoidler (Myricetin ve Kaempferol), doymamış yağ asitleri (Linolenic Acid ve Oleic Acid),betasitosteroller ve cinko sayesinde 5-alfa redüktaz enzimini inhibe eder ve böylelikle DHT olusumunu engeller. Myricetin, 5-alfa redüktaz enziminin özellikle tip 1 izoenzimini, Kaempferol ise tip 2 izoenzimini inhibe ederek etkisini gösteririr.
* Bioxcin Sampuan içerdiği Apigenin isimli flavonoid sayesinde,saç diplerindeki kılcal kan damarlarını düzenleyerek saç dökülmesine engel olur
* Bioxcin, içerdiği vitaminler (A, B1 , B2 , B5 , E vitaminleri,Folic Acid gibi) ve mineraller (çinko,magnezyum,potasyum,kalsiyum,demir gibi) sayesinde,saçın beslenmesini ve sağlıklı olmasını sağlar.

BIOXCIN’İN KANITLANMIŞ SONUÇLARI
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’ nda, bitmiş ürün ile yapılan
Etkinlik Testlerinde;
* Sürekli ve düzenli kullanımda saç dökülmesinin engellendigi,
* Zayıflamış saç köklerini canlandırıp,saça direnç,dolgunluk,parlaklık ve canlılık kazandırdığı
* Kepeği azalttığı ve yeniden oluşumunu önlediği
Güvenlik Testlerinde;
* Yan etkisinin olmadığı,
* pH değerinin saç derisine ve cilde uyumlu olduğu,
* Alerjik bir reaksiyona neden olmadığı, *Gerçekleştirilen melanin ve eitem ölçümleri ile dermatolojik olarak güvenilir olduğu kanıtlanmıştır.

BIOXCIN KULLANIMI:
Islak saça hafif masaj yaparak uygulayın ve iyice durulayın.Yağlı saçlar içinhergün, Kuru-Normal saçlar için ise iki günde bir kullanılması önerilir.

NEDEN BIOXCIN?
* Bioxcın Sampuan, içeriğindeki %100 bitkisel kaynaklı aktif maddeler ile saçların dökülmesine karşı etkilidir,saç tellerini kalınlaştırır, güçlendirir, saça hacim ve direnç kazandırır. Sürekli ve düzenli kullanıldığı taktirde ölmemiş saç foliküllerinin canlanmasına yardım eder.
* Bioxcin Şampuan, saç ve saçlı deriyi nazikçe temizlenirken aynı zamanda içeriğindeki vitaminler ve mineraller ile besleyip böylelikle saçların canlı, güçlü ve sağlıklı olmasını sağlar.
* Etkinliği ve güvenirliği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda,bitmiş ürün ile yapılan klinik testlerle kanıtlanmıştır.
* Saça uygulanan birçok şampuandaki bazı kimyasal maddeler saç dökülmesinin nedenlerinden biridir.Bioxcin Şampuan‘ ın aktif maddeleri tamamen bitkiseldir ve hiçbir yan etkisi yoktur.
* pH degeri saç derisine uygun olup ciltte herhangi bir alerji,tahriş ve iritasyona neden olmaz.
* Kepeğe karşı etkilidir, yeniden oluşumunu engeller.
* Formulasyonunda sağlığa olumsuz etkileri olduğu bilinen, buna rağmen diğer şampuanlarda yaygın olarak kullanılan SLS(Sodıum Lauryl Sulfate) ve SLES (Sodium Laureth Sulfate) içermez. Bu nedenle cildde iritasyona ve alerjik reaksiyona neden olmaz. Formulasyonunda bu maddelerin yerine sağlığa zararlı olmayan Magnezyum Laureth Sulfateve sodıum Myreth Sulfate kullanılmıştır.
* SLS cilt üzerinde iritasyona ve alerjik reaksiyona neden olur.kanıtlanmış kansorojen bir maddedir. Kanda,kansere yol açan sayısız maddenin dolaşmasına neden olur.SLES de cilt üzerinde iritasyona neden potansiyel kanserojen bir maddedir.
* Renklendirici içermez.

Kimi Boy Uzatıcı Yorumlar

Boy uzatmak yüzyıllar boyunca insanların ilgisini çekmiştir. Doğası dereği insanlar uzun boylu olunca kendilerini daha güvende ve daha çekici hissetmektedirler. Kimi boy uzatıcı yorumlarına bakarak kimi boy uzatmanın gerçek olup olmadığını kullanıcılarından öğrenelim.

Çocukların ve gnçlerin boyunun uzaması; kalsitonun hormonunun salgılanması sonucu kandan kemiklere kalsiyumun geçmesiyle sağlanır.. Bu olay ergenlik çağında ki gençlerde doğal yoldan olmaktadır. Buna rağmen belirli bir yaşa geldikten sonra bu büyüme durmaktadır. Bilim insanları tarafından yapılan açıklamalara göre araştırmalar yaşın geçmesine rağmen vücudun uyarılarak tekrar büyüme hormonu üretebilmesinin mümkün olduğunu görmüşlerdir.Sinirsel ağlarla birbirine bağlı vücudumuz en küçük uyarıyı bile algılayarak beyine ulaştırdığını göstermiştir.

Bu arada ortaya çıkan Kimi yoko denilen ve ayağa geçirilen bir aksesuar sayesinde boyunuzu uzatmak mümkündür.Bu aksesuar ayak şeklinize göre hazırlanmış ayak tabanınızı kaplayan bir aksesuardır.Burada amaç sinirleri uyarmaktır.İnsan vücudunda ki bütün sinirler ayak tabanından geçmektedir.Ayak tabanından vücutla ilgili herhangi bir organa uyarıda bulunmak mümkündür.Kımı Yoko’nunda çalışma felsefesi budur.Bu aksesuarı ayağınızın altına geçirdiğinizde her adımınızla vücudunuza uyarılar göndereceksiniz.Bu uyarıları algılayan beyin de çeşitli hormonları vücut içine kan yoluyla salacaktır.Bu aksesuar tamamen doğal yoldan uzamak için etkili bir üründür.Vücudunuz tamamen kendi metabolik faaliyetle uzayacaktır.

Boy uzatmaya yönelik piyasa da çeşitli ilaçlarda vardır.İlaçların amacı beyini uyararak büyüme hormonunu salgılatmaktır.Ayrıca bu ilaçlarda vücudun gelişim sürecinde ihtayaç duyduğu organik bir çok madde mevcuttur.İlaçların yan etkiler yoktur.Ancak kullanımından önce bir hekime başvurulması gerekmektedir.Çünkü ilaçlar kimi bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebep vermektedir.Bu sebeple doktora başvurularak kullanılması uygundur.

Melisa Yaprağının Faydaları

Melisa yaprağının faydalarına girmeden önce melisa yaprağı nerelerde yetişir ne işe yara faydaları nelerdir onu öğrenmeliyiz. ama önce melisa yaprağı nerede yetişir sorusunun cevabını bulalım. Melisa yaprağı özellikle istanbul, bursa, ege ve akdeniz bölgesinde yetişir. Bitkinin boyu genellikle 30-80 cm boylarındadır. Çalılıklar arasında avlu ve yol kenarlarında yetişen melisa yapraği limon benzeyen kokusu ve atsu yapısıyla hemen diğer bitkilerden ayrılır.

Melisa otunun yaprakları basit saplı, dişli kenarlı çiçekleri ise beyaz sarımsı veya kırmızınsıdır. Yaprakları genellikle mayıs ve haziran aylarında özel limoni kokusunu ve lezzetini yitirmeden çiçekleri açmadan önce toplanmalıdır ki bir işe yarasın. yosa melisa yaprağının faydaları gerektiği kadar olmaz.Yaprak ve gövdesindeki tüylerin şekillerine ve cinslerine göre ülkemizde 6 türü bulunmaktadır. Bunlardan sadece melisa subs denem melisa otunun yaprağı ülkemizde faydalarıyla bilinmektedir.

Melisa yaprağının faydaları


Sindirim sisteminin tüm kramlarına ve gaz şişkinliği ile ilgili tahatsızlıklara birebir gelen melisa yaprağı sinirleri yatıştırıcı etki de göstermektedir. Endişe ve depresyon gerginliklerini giderir. Kanı arttırır ve şekeri düşürür ve dengeler, Hafızayı kuvvetlendirir, görme engellerine çözüm sunar. Boğaz ağrısına ve nefes darlığına iyi gelir. Kulank çınlamasını keserve dah sayılmayan bir sürü özelliğiyle beraber inanılmaz bir bitkidir.

Melisa yaprağı çayı nasıl yapılır

toplanan yaprakla kurutulduktan sonra bir bardan sıcak suya 2-3 tatlı kaşığı bırakılır İçilee kadar üzeri sıkıca kapalı tutulur. Sabah ve akşam bu çaydan içilir.

MElisa yaprağının zararları

Tansiyonu denegelediği için özellikle tansyonu çok düşük olan kişilerin kullanması uygun olmayabilir.

23 Aralık 2009 Çarşamba

İt Üzümünün Faydaları

İt üzümü halk arasında genellikle köpeküzümü,köpek memesi, yandıran şeklinde de adlandırılmaktadır. İt üzümünün faydaları oldukça çoktur. İtüzümü patlıcangillerden bir bitkidir. Ormanlarda yetişir çiçekleri beyaz meyveleri ise parlak siyah rengindedir. Yapısı oldukaça sğouk ve kurudur.

İt Üzümü hangi hastalıklara iyi gelir.
İt üzümü genellikle aşağıdaki hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. it üzümü ağrı kesici etki göstermektedir, romatizmal ve mafsal ağrılara iyi gelir, adet düzensizliği ve rahim hastalıklarının tedavisinde kullanılır, uykusuzluk çekenler için uykuyu düzene sokar ve idrar yollarını açıcı etki gösterir.

İt Üzümü nasıl hazırlanır?

İt üzümü otunun bal suyu ile kaynatılması tavsiye olunur. Bu şekilde kullanılırsa uykusuzluğa iyi gelir. Bu şekilde gargara edilirse ağızdaki mantarlara ve diş hastalıklarına iyi gelir.

İt Üzümünün zararları

İt Üzümünün zararları arasında öldürücü bir zahir olan atropin maddesi salgılama ihtimali olduğundan doktor tavsiyesiyle ve çok abartmadan kullanmak he zaman için daha çok tavsiye edilmektedir.

Abanozun Faydaları

Abanoz bitkisi halk arasında abanoz ağacı, abanoz bitkisi,sarısalkım,altın yağmuru, saı akasya olarak da kullanılmaktadır. İçeriğinde yoğun oalrak bulunan ureaz enzimi ve yağlı maddeler tanenler oldukça yararlı etkilere sahiptir.

Abanoz Bitkisel Tedavi Kullanımı

abanozun faydaları oldukça çoktur. Abanozun kullanımı arasında tohumlarını kullanmak da yer alır. Abanoz genellikle süs bitkisi olarak yetiştirilir. 7 Metreye kadar uzayan abanoz ağacı bodur ve çalımsı bir ağaç modelidir. Abanozun meyveler genellikle koyu kahve ve fasülye şeklinde olmaktadır. Abanoz bitkisi genellikle mayıs ve haziran aylarında çiçek açmaktadır. Abanozun tedavide bitkileri ve tohumları oldukşça yaygın olarak kullanılmaktadır. Abanozun tohumlarının yıpranmış sinirleri iyileştirici etkisi bulunmaktadır.

Abanoz hangi hstalıklara iyi gelmektedir

Abanoz bitkisi genellikle bronşitin tedavisinde, nefes darlığı kalp hastalıkları, çarpıntı tedavisinde ve göz hstalıklarının tedavisinde yoğun olarak önerilir.

Abanoz çayının hazırlanışı

Halkımızın bize en çok sorduğu sorulardan bir tanesi de abanozun çayı nasıl yapılır sorusudur. Abanzou8n yaprakları ve özellikle meyvesi dövülür ve toz haline getirilir. Toz iyice kaynatılarak soğumaya bırakılır. Elde edilen bu su ile gözlere sürülür ayrıca kalanı da içilebilir. Böylece vücuda giren abanoz çeşitli hastalıklara iyi gelecektir.

Abanozun Zararları

Abanoz bitkisi genellikle zehirli olarak bilinir ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Şimdilik abanozun zararları tespit edilememiştir ama siz yine de doktor kontrolünde kullanın.

22 Aralık 2009 Salı

Bayat Ekmekle Neler Yapılabilir

1. Ekmek kavurması
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. Tencerede kızartılmış yağ ile kavrulur. Ekmekler kavrulurken, 1 çay bardağı soğuk su, üzerine serpilir. İyice
karıştırıldıktan sonra tencerenin kapağı kapatılıp 5 dakika pişirilir.

2. Papara
Bayat ekmekler, çukur bir kaba kuşbaşı doğranır. Halka halka doğranmış soğan, tereyağı veya zeytinyağında kavrulur. Ardından
tuz ve su eklenip kaynatılır. Üzerine tulum peyniri dökülür. Bir süre ılımaya bırakıldıktan sonra çukur kaptaki ekmeklerin üzerine dökülür.

3. Tirit
Bayat ekmek dilimleri bir kaba yerleştirilir. Kıyılmış soğan tuz ile öldürülüp ekmek dilimleri üzerine döşenir. Sonra üzerine haşlanmış kemikli etin suyu bolca dökülür. Dileyen, kıyılı maydanoz
veya sumak serpebilir.


4. Ekmek süpürgesi (Ankara dolaylarından bir tirit çeşidi)
Bayat ekmek dilimlenip bir tepsiye yerleştirilir. Bir tencerede su kaynatılıp ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Ardından
sarımsaklı yoğurt dökülür. Son olarak da, bir tavada yağ ile kavrulan salça ve kırmızı pul biber karışımı gezdirilir.

5. Ekmek oğması
Bayat ekmeklerin içi -istenirse, kabuğu ile birlikte- ufalanır; bir kapta eritilen tereyağına dökülerek kavrulur. Sonra üzerine bir yumurta kırılıp
ekmek ufakları ile alt üst edilir. Ardından 1 bardak süt dökülüp yeniden karıştırılır. Çok hafif ateşte süt çekilinceye kadar bekletilir. Süt çekilince ateşten alınır; üzerine bir bez konularak demlendirilir. Ilınınca
yenilir.

6. Yalancı paça
Küçük küpler şeklinde doğranan soğan, tencerede, 1 yemek kaşığı tereyağı ile kavrularak pembeleştirilir. Üzerine salça ilâve edilerek eritilir. Dövülmüş
2 diş sarımsak, 1 limonun suyu, tuz, kırmızı toz biber ve et suyu katılır. Bayat ekmek küp şeklinde doğranarak tereyağında kavrulur. Kıtırlaşınca,
çorba kâsesine doldurulan çorbanın üzerine dökülür.

7. Kalacuş
Bayat ekmek, küpler halinde kesilerek derin bir kaba konur. Kıyılmış soğan, tavada kızdırılmış margarin ile pembeleşinceye kadar kavrulur.
Çalkanarak ayran kıvamına getirilen yoğurt ve su, yağ ve soğanın bulunduğu tavaya eklenir.Birkaç dakika kaynatıldıktan sonra, oluşan karışım derin kapta bulunan
doğranmış bayat ekmeklerin üzerine dökülür. Kabın kapağı kapatılır.Bir süre ateşin üzerinde tutulduktan sonra hemen sofraya getirilir.

8. Ekmekli omlet
4 dilim bayat ekmek küp şeklinde kesilip tereyağında kızartılır. 8 yumurta, 2.5 su bardağı süt, tuz ve muskat karıştırılıp, iyice çırpılır.
Hazırlanan karışımdan 4 ayrı omlet pişirilir. Üzerine küp şeklinde doğranmış kızarmış ekmek ve küp şeklinde doğranmış domatesler koyulup ikiye katlanır.

9. Ekmek karıştırması
Bayat ekmek lokmalar halinde doğranır. 3 yemek kaşığı margarin bir tencerede eritilir. Erimiş tereyağına kaşık ucu
ile salça koyulur. Üzerine 3-4 yumurta kırılır; karıştırılarak pişirilir. Ardından karabiber serpilir. Doğranmış ekmekler ve maydanoz da eklenip kısık
ateşte biraz karıştırılır. Tencerenin kapağı kapatılıp 6-7 dakika ekmekler yumuşatılır.Ekmek karıştırması, cacık veya salata ile yenilebilir.

10. Yumurtalı ekmek aşı
Bayat ekmek dilimleri küp şeklinde doğranıp fırında kıtırlaştırılır. Piyaz doğranmış soğan, bir tavada yarım çay bardağı sıvı yağ ile
pembeleştirilir. 1 çorba kaşığı salça ve 1 çay bardağı su eklenip birkaç dakika kaynatılır. Doğranmış ekmekler, soğanlar ile karıştırılıp tavanın kenarlarına çekilir.
Tavanın ortasına 2 yumurta kırılır. Üzerine tuz ve karabiber ekilir.Tavanı n kapağı kapatılarak, yumurtaların pişmesi beklenir.4 diş sarımsak dövülüp yoğurda katılır. Sarımsaklı yoğurt servis tabağına
alınır. Üzerine, tavadaki pişmiş olan yumurtalı ekmek aşı, bozulmadan çıkarılır.1 çorba kaşığı erimiş margarinde yeterli miktarda kırmızı pul biber hafifçe
yakılır. Biberli yağ, yemeğin üzerine gezdirilir.

11. Ekmekli ezme
2 dilim bayat ekmeğin kabukları kesilip atılır. Dilimler çukur bir tabağa koyulup üzerine soğuk su dökülür. 5 dakika sonra sudan çıkarılır; suyu
süzülerek ufalanır.Ufalanmış ekmekler, 3 yemek kaşığı dövülmüş ceviz içi ve 2 diş dövülmüş sarımsak, 2’şer yemek kaşığı zeytinyağı, yoğurt, limon suyu ve
1’er çay kaşığı domates ve biber salçası iyice karıştırılır.Elde edilen karışım servis tabağına koyulur. Üzerine pul biber ekilir. Birkaç yarım ceviz ve maydanoz ile süslenir.
Not: Ceviz terine badem veya fındık da kullanılabilir.

12. Bayat ekmek köftesi
Bayat ekmek ıslatılır; el ile sıkılarak suyu süzüldükten sonra bir kaba alınır. 100 gr. kıyma, 1 baş soğan rendesi, kimyon, köfte baharı, tuz ile
yoğrulup köfte şeklinde parçalara ayrılır.Köfteler kızgın yağda kızartılıp emici bir kâğıt üzerine çıkarılır. Çay yanında yenilebilir.

13. Peynirli bayat ekmek köftesi
1 adet bayat ekmek, üzerine su serpilerek nemlendirildikten sonra ufalanır. İçine yarım kalıp sert beyaz peynir rendelenir; 1 demet maydanoz doğranır; 2
yumurta kırılır; 1 adet orta boy soğan rendelenir; tuz, köfte baharı ve pul biber katılır. Bu karışım yoğrularak köfte şeklinde parçalara ayrılır.
Köfteler önce una, sonra çırpılmış yumurtaya, daha sonra galeta ununa bulanıp kızgın yağda kızartılır. Üzerlerine kürdan batırılarak servise çıkarılır.

14. Bayat ekmek pizzası
Bayat ekmekler dilimlenip küp küp kesilir. Margarin ile yağlanmış ve un serpiştirilmiş fırın tepsisine yayılır.
4 yumurta çırpılır; içine 2 su bardağı süt, 1 paket kabartma tozu, yarım çay bardağı sıvı yağ katılır. Karışım tekrar çırpılıp ekmeklerin üzerine
dökülür. Bayat ekmek pizzası bu durumda buzdolabında bir gün bekletilebileceğ i gibi hemen de pişirilebilir. Fırına verilmeden önce, üzerine dilimlenmiş sucuk, salam veya sosis
yerleştirilir. Domates, biber dilimleri de yerleştirilebilir. Bunların üzerine de kaşar rendesi serpiştirilir.

15. Dilim pizzası
Bayat ekmek dilimlerine tereyağı sürülür. Yumurta, beyaz peynir veya çökelek, maydanoz ve pul biber karıştırılıp ekmek dilimlerinin üzerine bolca
sürülür. Bu karışıma küçük doğranmış domates ve sivri biber de eklenebilir. Dilimler, peynir pembeleşinceye kadar fırında kızartılır.

16. Ketçaplı dilim pizzası
Bayat ekmek dilimleri, yağlanmış tepsiye dizilir. 1 çorba kaşığı salça, 1 çorba kaşığı ketçap, 2 yumurta, 1 tatlı kaşığı kekik
ve 1 çay bardağı sıvı yağ çırpılır. En son ezilmiş beyaz peynir katılır. Karışım, ekmek dilimlerinin üzerine sürülür.
Dilimler, orta ısılı fırında, pembeleşene kadar kızartılıp, sıcak sıcak servise çıkarılır.

17. Dilim kayganası
2-3 yumurta çırpılıp 1 kahve fincanı süt veya su ile karıştırılır. Bayat ekmek dilimleri arkalı önlü bu karışıma bulanıp kızgın sıvı yağda kızartılır.

18. Sarımsaklı ekmek (Tiyriti)
Bayat ekmek dilimleri fırında kıtırlaştırılır. 2-3 diş sarımsak dövülüp tereyağında 1-2 çevrilir. Bolca toz kırmızı biber, bir fiske tuz ve 1 kahve fincanı su eklenip hemen ateşten alınır. Ekmek dilimleri üzerinde gezdirilir.

19. Bayat ekmek kanepesi
Bir kabın içinde 1 çorba kaşığı salça, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 tatlı kaşığı kekik, yarım çay bardağı süt, 200 gr. ezilmiş beyaz peynir, 2 yumurta iyice karıştırılır.
Bu karışım, kanepe şeklinde ve ince bayat ekmek dilimlerine sürülür.Dilimler, fırın tepsisine dizilir; hafif pembeleşinceye kadar kızartılır.Kızartı lmış dilimlerin üzerine 1’er ince dilim domates; bunun üzerine de 2 ince dilim sosis yerleştirilir. Kanepeler, kürdanlı olarak servis tabağına alıp, soğutmadan, kıvırcık marul yaprakları eşliğinde servise çıkarılır.

20. Tutmaç
3 su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve yarım limon suyu karıştırılıp kaynatılır. Elde edilen şurup soğumaya bırakılır.Bayat ekmek küp küp doğranır.Zeytinyağı , tavada yakılmadan kızdırılır. Doğranmış ekmekler, çırpılmış yumurtaya bulanarak, kızgın yağda peyderpey kızartılır. Kızaran ekmekler şuruba atılır.Bir yandan kızartma işlemi sürdürülürken, öte yandan şurubu çeken ekmekler servis tabağına çıkartılır. Kızartma işlemi bitince, servis tabağına çıkarılmış ekmekler üzerine tarçın, susam, badem, ceviz, fındık, gül suyu serpilir. Hafifçe karıştırılır. İstenirse kalan şurup da ekmeklerin üzerine
gezdirilir.

Tatlılar

21. Bayat ekmek tatlısı
Bayat ekmekler ince ince dilimlenip fırında kıtırlaştırılır. 1 ekmek için 2 su bardağı toz şeker ile 2 su bardağı su kaynatılır. ¼ limonun suyu eklenir. Elde edilen şerbet, soğutulduktan sonra ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirilir. Mevsim meyveleri ekmek dilimlerinin üzerine dizilir.Not: Reçeli sulandırıp kıtırlaştırılan bayat ekmek dilimlerinin üzerinde gezdirmek sureti ile de tatlı yapılabilir. Bunu krem şanti ile süslemek de mümkündür.

22. Sütlü bayat ekmek tatlısı
1.5 bayat ekmeğin içi derin bir kaba ufalanır. Üzerine 1.5 su bardağı süt gezdirip karıştırılır.Yarım saat bekletildikten sonra ekmek içleri el ile sıkılıp süt süzülür.
Buna eritilmiş 3 çorba kaşığı margarin, 3 yumurta ve 1 çorba kaşığı toz şeker eklenip karıştırılır.Yüksek kenarlı bir tepsi yağlanır. Hazırlanan karışım tepsiye 1.5 cm.
kalınlığında olacak şekilde dökülür. 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Şişip kabaracak olursa, bıçak ile birkaç yerinden delinir.Tatlı fırında pişerken, bir tencerede 1 su bardağı toz şeker, aynı miktarda su ve 1 tatlı kaşığı limon suyu kaynatılır. Fırından çıkarılan tepsi üzerine gezdirilerek dökülür.Tatlı soğuyunca baklava şeklinde dilimlenir. Hindistancevizi veya iri
kıyılmış ceviz ile süslenerek servise çıkarılır.

23. Ekmek helvası
Bir tencerede 3 su bardağı dolduracak kadar ufalanmış ekmek içi, yarım su bardağı erimiş margarin veya tereyağında sürekli karıştırılarak, hafif bir
esmerlik alana kadar kavrulur.Ayrı bir tencerede 1 su bardağı toz şeker ve 1.5 su bardağı süt kaynatılıp ılıtılır. Vanilya eklenir.
Ilık süt şerbeti, ekmekli malzemeye katılır. Tencere kapağı kapalı olarak 15 dakika beklenir. Tane tane olan helva, servis tabağına alınıp çekilmiş antep fıstığı ile süslenir.

24. Vişneli ekmek tatlısı
Bayat ekmekten 2 cm. kalınlığında dilimler kesilir. Kabuklar düzgünce kesilerek çıkarılır. Daha sonra dilimler ortadan kesilerek iki parçaya ayrılır; fırın tepsisine dizilir. Orta ısıda hafif pembeleşinceye kadar
kızartılır.1 kg. toz şeker, 5 su bardağı su, bir tencerede kaynatılıp şurup yapılır. Çekirdekleri çıkarılmış 1 kg. vişne, şuruba katılır; 1-2 taşım kaynatılır. Vişne taneleri bir tabağa alınır. Ateşten alınan vişne şurubu, soğumadan, kızartılmış ekmek dilimlerinin üzerine kepçe ile gezdirilir. Sonra tepsi ağır ateşte tutularak, içindeki şurup, koyulaşana kadar kaynatılır. Ara sıra tepsi hafifçe sallanarak, ekmeklerin dibe yapışmaması ve şurubu iyice içmesi sağlanır. Şurup koyulaşınca, tepsi ateşten alınıp soğutulur.Ekmek dilimleri tabaklara yerleştirilir. Üzerine krema veya kaymak koyulur. Bunun üzerine de vişne taneleri yerleştirilir.

25. Üzümlü ekmek tatlısı
1 büyük salkım siyah üzüm ayıklanıp yıkanır; taneleri ortadan ikiye bölünerek çekirdekleri çıkartılır.Yarım bayat ekmek, küp şeklinde doğranarak üzümler ile karıştırılır.Hazırlanan karışım, yağlanmış kalıba dökülür.1 kahve fincanı elenmiş un bir kâseye konulur. Üzerine yarım su bardağı toz şeker, 1 çimdik tuz, çırpılmış 3 adet yumurta ve 1.5 su bardağı süt eklenir. Bu karışım da tahta bir kaşık ile karıştırılıp kalıba dökülür.Kalıba dökülmüş tüm karışım, 180 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirilir. Fırından çıkarılıp ılımaya bırakılır. Üzerine pudra şekeri döküldükten sonra dilimlenerek servise çıkarılır.

26. İncir ve ballı ekmek turtası
1 adet bayat ekmek bir kâseye ufalandıktan sonra 2.5 su bardağı süt ile ıslatılır. 20 dakika kadar bekletilerek yumuşatılır.8 adet kuru İncir suda bekletilerek yumuşatılır. Yumuşadıktan sonra suyu
süzülen incirlerin her biri 5-6 dilim halinde kesilir.2 kaşık tereyağı tavada eritilir.4 yumurta çırpılarak, eritilmiş 2 kaşık tereyağı, 3 çorba kaşığı bal ve sütlü ekmek ile mikserde karıştırılır.
Daha sonra incir dilimleri bu karışıma eklenir.18×20 cm. ebadında bir fırın kabına yağlı kağıt döşenir. Kağıdın üzeri 1 tereyağı ile yağlanır. Elde edilen karışım kaba dökülür; 180 derecede
ısıtılmış fırında 1 saat pişirilir. Krem şanti veya kaymak eşliğinde servise çıkarılır.

27. Ekmekli puding
Bir kapta 3 su bardağı süt, 3 yumurta, ¾ su bardağı bal, yarım limonun suyu, 4 çorba kaşığı keçiboynuzu tozu, 1 tatlı kaşığı tarçın ve 1 çay kaşığı tuz karıştırılır. İçine, 4 su bardağı dolduracak kadar, iyice ufalanmış bayat ekmek, 1.5 su bardağı rendelenmiş elma, yarım su bardağı dövülmüş ceviz içi eklenip karıştırılır. Tüm karışım, yağlanmış bir kalıba koyulup 175 derecede
ısıtılmış fırında 35 dakika kadar pişirilir. Bu ölçü, 6 kişiye yeter. Not: Ekmekli puding sıcak veya soğuk yenilebilir. Sade olarak veya krem şanti, dondurma, elma sosu gibi ekler ile de servise çıkarılabilir.

28. Ekmekli krep
4 dilim bayat ekmek ufalanır; üzerine 1.5 su bardağı süt dökülerek ıslatılır. 4 yumurta, 2.5 çay bardağı un ve 4 çorba kaşığı bal, ufalanmış
sütlü ekmeğe eklenip iyice karıştırılır.Fındık büyüklüğünde tereyağı tavada kızdırılır. Hazırlanan karışımdan bir miktar tavaya dökülür. Tava sallanarak hamurun yayılması sağlanır.
Krepin her iki tarafı da pişirilir.Hamur bitinceye kadar aynı işlem tekrarlanır.Not: Kreplerin üzerine fıstık ezmesi de sürülebilir. Ekmekli krep, komposto ile birlikte iyi gider.

29. Bademli ekmek dilimleri
1 kutu krema ve 2 yumurta çırpılıp karıştırılır.Bayat ekmek dilimleri krema ve yumurta karışımına batırılarak ıslatılır. Islatılmış ekmeklerin iki tarafı da, kızdırılmış tereyağında kızartılır.
Kızarmış ekmeklerin üzerine bal sürülür. Servis tabağına dizilen ballı ekmeklerin üzerine kıyılmış badem serpilir.

30. Çikolatalı ve ekmekli kek
3 su bardağı dolduracak kadar, ufalanmış ekmek içi, 2 su bardağı ılık sütte yumuşaması için biraz bekletilir.Yarı m su bardağı badem iri iri doğranır.Yarım su bardağı kuru üzüm de, yumuşaması için suya koyulup bekletilir. 1 adet küçük çikolata ince ince kıyılır.Ekmekli süt mikserden geçirilir; 2 kahve fincanı toz şeker, 3 çorba kaşığı kakao, 2 adet çırpılmış yumurta, doğranmış badem, kıyılmış çikolata ve
sıkılıp suyu süzülmüş kuru üzüm eklenerek iyice karıştırılır.20×15 cm. ebadında bir fırın kalıbına yağlı kağıt döşenir; üzeri erimiş tereyağı ile yağlanır. Hazırlanan karışım kalıba konularak 180 derece
ısıtılmış fırına verilir. 50 dakika pişirildikten sonra kek fırından çıkarılır. Üzerine pudra şekeri serpilir. Ilıyınca, kareler halinde kesilerek servise çıkarılır.

Opportunity Leads

This is a educational of how to get a giveaway commercial operation event leads as well as place giveaway graduation during Opportunity Leads works. Free members embrace a giveaway lead each 2 minutes. Premium members get thirty giveaway leads per hour (all during a single times) & put them in their personal hit manager. All members of Orange Leads get giveaway promotion, viral networking, giveaway blog, giveaway content ads as well as can have income with a Opportunity Leads affiliate program






Rüşeymin Yararları

Ruşeym, soğuk süt veya yoğurt ile karıştırılabiliyor, taze ya da kuru meyveye ilave edilerek zenginleştirilebiliyor. Çorba, salata gibi yiyeceklerin üzerine serpilerek kullanılabiliyor. Yemek pişirirken baharat yerine vitamin olarak kullanabilecek bu ürün, aynı zamanda dünya mutfağındaki çeşitli yemek tarifleri için tercih ediliyor.

Dünyada olarak bilenen rüşeym, buğdayın en tepesindeki embriyosu… Bu madde tohumun üremesini ve çimlenmesini sağlıyor. Yani buğdayın kalbi ve hayat kaynağı. ”Doğanın altın sırrı” olarak sunulan ruşeym, lif değeri yüksek, tokluk hissi veren lezzetli bir besin maddesi. Dayanıklılık süresi çok az. Piyasada 250 gramı 5 YTL’den satılıyor. Türkiye’de tüketimi çok az ve fazla bilinmiyor. Avrupa ülkeleri ve ABD’de ise tüketimi oldukça yaygın… Ruşeym her yaş için tüketimi önerilen bir besin.E vitamininin yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynadığı, bu açıdan zengin olan ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceği belirtiliyor.

18 Aralık 2009 Cuma

Kaplıcaların Kullanım Alanları

Kaplıcaların faydaları saymakla btmez. Kaplıcaların kullanım alanları arasında hastalıkları iyileştirmek en başta gelmektedir. Kaplıacalar bedendeki fiziki ayralar iyi gelmektedir. Ayıca ağrı ve sızılara da iyi gelen kaplıcalar mevcuttur.

Dünyada kapılcalar etkin olarak hastalık tedavilerinde kullanılmaktadır. Ayrıca doktorlar da kaplıacalı tedavilere teşvik etmektedir. İnsanların sıcak ve soğuk su terapileriyle sağlıklı bir hayat sürdükleri bir gerçektdir. Kapılacaların yaraları tartişılamaz. Doktorlar bile kaplıcaların faydalarını benimsemiştir.

Kaplıcalar yüzyıllar öncesinden ber işifa kaynağı oalrak bilinmektedir. Bilinen ve ülkemizdeki kaplılacaların hangi hastalıklara iyi geldiğini soruyorsanız ; Ülkemizdeki kaplıcalar Romatizmal, Dermatolojik, Ortopedik, Nörolojik ve Alerjik bazı hastalıkları tedavi ettiği bilinmektedir. Ayrıca romatizma, bağırsak, kan ve kadın hastalıklarında, içme kürleriyle kullanıldığında da sindirim sistemi hastalıklarındKaplicalarin Kullanim Alanlaria olumlu etkisi olduğu bilinir.

Uykunun Önemi Ve Faydalari

Uyku insanlar içi vazgeçilmez vücut için dinlendirici bir etkisi olan bir olaydır. Uykunun en sağlıklı zamanı yemeklerden en az 2 saat soonda yapılan uykudur. Uyku ne çok ne de az olmalıdır. Uyku tam karaından olmalıdır. Çünkü fazla uyku bünyenin ayarlarını bozmaktadır.

Uykusuzluk ise bedeni hafifletmekte ve hazmı zorlaştırmaktadır. İnsanı delirtme noktasına kadar götürebilir. Sinirli yapar. Uykusuzluk insanı gerer gergin bir kişi olursunuz. Uyku sonuç itibariyle hareketsiz kalarak vücudu dinlendirmenin en kısa yoludur. Uyku esnasında insan dinlenir kalp atışlar ı3 te 1 e düşer ve hazım ve sindirim işlerine geçici oalrak ara verilir.

yemekten hemen sonra uyumak tavsiye edilmez.

Yaşlilar İçin Sağlikli Kalmak

Yaşlıların organ yapıları daha genç kişilern organ yapılarından farklılaşmaktadır. Yaşlıların tenleri kuru ve serttir.Yaşlıların organ boşlukları kuru olduğu için verilecek gıdalar oldukça sınırlıdır.

Yaşlı insanlara verilecek gıdaların en başında sulu ve sıcak gıdalar yer almalıdır. Yaşlıların dinlenmeye daha çok ihtiyaçları vardır Çünkü bünyeleri daha zayıftır ve çabucak yorulurlar. YTaşlılar kabız olmamaya dikkat etmeldiri. Çünklü bünyeleri gençlere göre jabızlık için daha müsaittir. Bağırsakları artık kurumaya başladığından dolayı mutlaka yedikleri yiyeceklerin içinde sıvı tüketimi de olmalıdır. Ağır yemeklerden sakınmalıdırlar, ekmek bal süt gibi ürünlerle sebzeleri tercih etmelerinde fayda vardır.

16 Aralık 2009 Çarşamba

Bitkisel Cilt Bakımı

İlk insandan günümüze kadar kadınlarda hiç değişmeyen bir taraf vardır: güzel görünmek. Kadınlar yüzyıllar boyunca güzel görünmenin formüllerini aramışlar ve zamanla daha güzel görünmenin sırlarını keşfetmişlerdir. Güzel görünmenin en büyük anahtarlarından bir tanesi cilt bakımıdır. Bu yazımızda cilt bakımı nasıl yapılır, doğal cilt bakımı, cilt bakımı ve güzellik, Bitkisel cilt bakımı konularına değineceğiz.

Kadın ciltleriyle erkek ciltleri aynı yapıya sahip değillerdir. Kadınların cili daha yumuşak ve daha inceyken erkeklerin cildi daha sert ve yağlıdır .Kadınların ciltleri her zaman yumuşaktır, ancak bazı durumlarda cilt bakımı gereklidir. Özellikle 30 yaşını aşan kadınlarda cilt bakımı daha çok hissedilmektedir. Cilt bakımı güzellik ve zerafeti doğrudan doğruya etkiler. Şimdi sizlerle çeşitli doğal cilt bakımı tekniklerini paylaşalım.

Bitkisel Cilt BakımıBitkisel Cilt Bakımı



Doğal cilt bakımı için neler gereklidir. öncelikle bir tutam gelincik,bir tutam nane,biraz salatalık tohumu ve bir miktar lale soğanı kafi gelecektir. Doğal bitkisel maskenin hazırlanışı, doğal bitkisel maske nasıl hazırlanır? Yukarda saydığımız bitkisel ürünleri bir havana koyarak birazcık ezin. Daha sonda bu karşıma az bir su koyarak tencere 15 daikak kadar pişirin. Krem kıvamına gelince ateşin altını söndürün, lde ettiğiniz bu kremi menekşe yağı kullnarak yumuşatın ve sabah akşam 2 kere yüzünüzee 1 saat kadar uygulayın. Sürerken dikkat edin , masaj yaparak sürmek cildinizi daha güzelleştirecektir.

Cilt Bakımı Nasıl Yapılır



Bitkisel cilt bakımı deneyiminden sonra şimdi de evde pratik önerilerle cilt bakımı önerilerini bakalım. Mesela evde haftada 3 kez duş alınız ve duşta cildinize masaj yapın. böylece cildinizin daha bakımlı olduğunu göreceksini.z Ayrıca bu yöntem cildi yumuşatmak için yöntemler arasında en çok tercih edilenidir.

Yumuşak ılık bir havluyu günce 3 kere yüzünüzde tutmak da yüzünüze zindelik ve tazelik getireceğinden yapmanıda fayda vardır.

Prostat Tedavisi

Yaşı ilerleyen erkeklerin kabuslarından en büyüğü de prostat büyümesidir. Prostat büyümesi olan erkeklerin hiç zaman kaybetmeden bir üroloji uzmanına görünmesi gereklidir. İleyeyen yaşlardaki prostat büyümesi prostet kanserini de habercisi olabilir. Prostat kanserinin en belirgin özelliklerinden biri de prostat büyümesinin nedenleri arasındadır. Yaşı ilerleyen erkeklerin hemen hemen hepsi prostat büyümesi sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır . Ancak prostat büyümesinin nedenleri farklı farklı olabilir. Her prostat büyümesi kanser demek değildir.

Prostat Büyümesinin Belirtileri

İlerleyen yaştaki erkeklerin ana sorunlarıdan olan prostat büyümesi yaklaşık olarak her erkeğin 1/3 ünde tedavi gerekecek kadar büyür. Prostat büyümesinin belirtileri arasında sık idrar çıkma, idrar yaparken yanma, idrar kaçırma gibi belirtiler vardır.

Prostat Tedavisi



Prostat tedavisinde sorun prostatın büyümüş olması değildir. asıl sorun prostatr büyümüş ve eğer idrar kanallarına baskı yaparak onları tıkıyorsa be idrar zorluğu yaratıyorsa prostat tedavisi gereklidir. Prostat tedavisindeki mantık büyümüş olan adenom adı verilen dokunun yok edilmesi ve idrar yollarının bu yolla açılması demektir.

Günümüzde prostat tedavisi için birden çok yöntem uygulanmaktadır. En Çok bilinen Prostat Tedavisi Yöntemleri;
1. İlaç Tedavileri
2. Cerrahi Tedavi (prostat ameliyatları)
3. Bitkisel İlaçlarla prostat tedavisi

Prostatın tedavisi için kullProstat Tedavisianılan ilaç tedavileri doktor kontrolünde yapılan tedavilerdir. Doktorun söylediği ve önerdiği ilaçlarla tedavi saplanır. CErrahi tedavi ise ilaç tedavisinin başarılı olmadığı durumlarda ameliyatla prostatın çıkarılması yöntemidir. Bitkisel ilaçlarla prostatın tedavisi ise çeşitli bitkilerin bir araya getirilerek kür oalrak uygulanması ve içilmesi yöntemine dayanır ve doktorlar tarafından pek de önerilmeyen bir yöntemdir. Lazerle prostat tedavisi ise ameliyat gerektirmeden lazerle prostatlı bölgenin alınması yöntemine dayanır...

14 Aralık 2009 Pazartesi

Diş Ağrısı İçin

Diş ağrısının en iyi tedavi yöntemi günde en az iki sefer diş fırçalamaktan geçer. Avrupalıların diş sorunu ile ülkemizin diş sorunları karşılaştırıldığında arada 15 kat kadar mesafe bulunduğunu bilioyr musunuz. Avupalılar diş ağrısına yakalanmamak için sürekli oalrak dişleribi fırçalarlar. dolayısıya sişler ide oldukça sağlıklıdır. Ülkemizde maalesef diş konuunda oldukça eğitimsiziz. Diş ağrısı için yapılaması gerekenlerin en başında ağızı ılık suyla ve dip bucak kalmayacak şekilde çalkalamak gerekir. Kesinlikle ağrıyan diş üzerine aspirin, vermidon, vb. ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapılarıyla bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilmektedir. Bu nednele diş ağrısının yanında ikinci bir ağrının oluşmasına neden olabilir.

Diş ağrısı için bitkisel önerilerden bazıları şöyledir.

  • Ağrıyan diş üzerinde ve dişlerin arasında bulunan gıda birikintileri, diş fırçası ve diş ipi kullanılarak temizlenmeli ve yarım su bardağına yarım çay kaşığı tuz ilave edilerek elde edilen tuzlu su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.
  • Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları nedeni ile bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilmektedir. Bu da diş ağrısının yanında ikinci bir ağrının oluşmasına neden olacaktır.
  • Eğer iltihap nedeni ile yüzde şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yapılmalıdır.
  • Diş hekimine gitmeden önce bir ağrı kesici ilaç alınabilir.
  • Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk koyulabilir.
  • Eugenol ağrının azalmasını sağlayacaktır; ancak, bu işlemi yaparken eugenol fazla kullanılarak diş etine sızmasına neden olunmamalıdır. Çünkü karanfil yağı da yumuşak dokuları tahrip edici özelliğe sahiptir.

13 Aralık 2009 Pazar

Menengiç Kahvesi

Ülkemizin doğal bitki örtüsünün bir parçası olan ve Latincede "pictacia perebinthus" diye anılan Menengic, yörelere göre Çitlembik, Çıtlık, Çedene, Çitemik, Bıttım gibi farklı isimlerli ifade ediliyor.

Türk Kahvesi gibi hazırlanan menengiç kahvesinin balgam söktürme, nefes açmada yardımcı olma, göğsü yumuşama gibi birçok faydası var.Vatandaşların özellikle soğuk havalarda menengiç kahvesine yoğun bir şekilde ilgi göstermelerinin en büyük nedeni koruyucu özelliğinin olması.

Menengiç'in özellikle kokusu ve tadıyla çok lezzetli bir kış mevsimi içeceği olarakta rağbet görüyor.

11 Aralık 2009 Cuma

Egzama Tedavisi

Egzama olan insanlar kendileriyle genelde barışık olmazlar. Egzama döküntüler, kabarcıklar ve ölçekler egzemanın genel belirtileridir. Egzema nasıl olur? Egzama hassas derilerin üzerinde oluşan dermatit bir cilt hastalığıdır. Egzama bulaşıcı mıdır? Egzama bulaşıcı bir hastalık değildir.

Bazı maddeler veya allerjenler, mevcut egzama kaşıntı deneyimleri olan biri ve gerek etkiledi vücut parçaları çizmemeye hissediyor. Kırmızı noktalar ve döküntüleri sonucu tırmalamak. Ümitsiz durumlarda, etkilenen deri ham ve kabarcık formu olabilir çizilmiş olabilir. Ne yazık ki bu cilt durumu genellikle yüz gibi maruz kalan vücut parçaları üzerinde etkileri vardır, kol ve bacaklar. Elbise veya kumaş örtü altında etkilenen bölgelere gizleme-up daha da kötüleştirebilir durum olabilir.

Egzama genelde kötü çirkin bir görüntü ile ortaya çıkmaktadır bu Kişiler için pek de hoş bir durum değildir. Egzama genelde tehlikeli bir hastalık değildir. Sadece görüntü olarak iyi göstermezler.

Egzama Neden Olur

Egzama genellikle allerjen bünyelerde ortaya çıkan bir hatalıktır. Bazı durumlarda egzama sıkıntı ve stresle de ortaya çıkailmektedir. Egzama astım ve saman nezlesiyle de doğrudan ilişkili bir durumdur. Çocuklarda egzamanın ana sebeplerinden biri de astım veya saman nezlesidir.

Egzamanın Nasıl Anlaşılır

Egzama olan deri bölgesi genellikle kızarır ve kaşınır. Üzerinde sivilce gibi nokta nokta beyazlıklar oluşur, eğer egzamalı bölge kaşınır ve tahriş edilirse iyice egzama azar ve kanayabilir. Egzamadan oluşan çatlaklardan mikroplar içeri girebilir ve daha ciddi sorunlara yolaçabilir.

Egzamanın Tedavisi

Egzama nasıl geçer. Egzama tehlikeli bir hastalık değildir ancak tedavisi genken bir hatalıktır. egzamalı bölgeyi kaşımamak ve kaşıntıyı azaltmak genel tedavi ilkeleri arasındadır.

Egzamanın bitkisel tedavisi


ihlamur ile ıslatmalar, suyla tutulmuş hamur ya da bezoini olmayan taze domuz yağıyla hazırlanmış hamur kompresleri, ellerde önemli bir akıntı varsa %2 gümüş nitrat eriyiği sürme. Pullanma evresinde indirgenler (ihtiyol, katran) kullanılır. Yerel kullanılan kortikoidler çok büyük yarar sağlar (kıllı bölge ya da kıvrımlarında losyonlar, ıslak bögelerde kremler, kuru bölgelerde merhemler), ama yüzde, flüorlu olmayanları yalnız kısa sürelerde ve çok büyük önemle kullanılmalıdır. Egzamanın bitkisel tedavisinde beyaz dut kurusu kullanılmaktadır. Egzamanın tedavisinde beyaz dut kuruunun kullanımı oldukça basittir. Yarım litre suyun içine bir avuç kadar beyaz dut atılır ve kaynatılır, Kaynatıldıktan e soğutulduktan sora tam soğumadan egzamalı bölgenin üzerine dökülür. Bir saat kadar egzamalı bölgeyi yıkamamnız tavsiye edilir.

9 Aralık 2009 Çarşamba

Yaşlanmayı Geciktiren Bitkiler

Hücrelerin serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmasu için her gün sebze meyve yemek çok önemlidir. Taze besinler yemek her zaman konserve besinler yemekten daha iyidir. Taze meyve ve sebze yemek de kurutulmuş meyve yemekten daha iyidir. Sebzeleri mümkün oldukça çiğ tüketmek iyidir. Çiğ sebzeler daha antioksidandır. Sebzelerdeki bu özellik pişirilince kaybolmaktadır.

Margarin yağları tüketmek yaşlanmayı geciktiren bitkiler olayıne maalesef ki terstir. MArgarin yağlar yerine hayvansal yağlar tercih edilmes yaşlanmayı geciktirici etki göstermektedir. Soya yağı gibi sıvı yağlar tercih edilmelidir.

Kuru fasülye, nohut, bakla, bezelye, mercimek, yeşil fasülye, soya ve yulafta bol miktarda bulunansaponinler antioksidan etki göstererek hücrelerde oluşabilecek kanser riskini en aza indirir. Bu yüzden kuru baklagiller sıklıla tüketilmelidir.

Zeytinyağı en önemli antioksidanlardan biridir. Bol E vitamini sayesinde yaşlanmayı geciktiren bitkiler arasında zeytin ve zeytinyağı en başta gelmektedir. Avakado da kötü kollesterolü düşüren ve kalp krizi riskini azaltan bitkisel yaşlanmayı geciktiren kürler arasındadır.

Demir kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma miktarını arttırarak vüudunuzun daha dinç ve dinamik olasını sağlar.

Suyun Özellikleri Nelerdir

Su hayati bir içecek olup görevleri arasında besinleri yumuşatmak, pişirmek ve gıdaların dar yolardan geçmesini sağlamak vardır.
Suyun canlılar için önemi oldukça büyüktür. Suların içerisienden en çok önerileni yumuşak nehir suyudur. Nehir suyunun yumuşak olmasının sebebi kayaların ve taşların arasından doğal yollarla filtrelenmesidir. Mağara suyu ve kuyu suyu ise en sert sulardır. Bu tür sular hiç güneş görmedikleri için daha sert olmaktadırlar. Suyun özellikleri oldukça çoktur.

Su Ne Zaman İçilir

Su her istendiği zaman içilmelidir. Su sağlıktır. Yemeklerden 2-3 sat önce ve sonra suyun içilmesi tavsiye edilmektedir. İştahsız olanlar ise suyu yemekten hemen sonra az az olacak şekilde içmelidir. yemeğin başında su içilirse iştah kaçabilir.

Ne Zaman Su İçilmez

Su aç karnına, terliyken, cinsel ilişki sırasında, banyodan hemen sonra ve meyve yedikten hemen sonra içilmemesi tavsiye olunur. Suyun zararları suyun soğuk içilmesi zararlıdır. Özellikle soğuk su mide ve böbrekler üzerinde tarhiş edici etkilerde bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı suyun zararları arasında soğuk olarak içilmesinden başka bilinen bir suyun zararı yoktur.

Su Nasıl İçilir

Su nasıl içilir? su küçük bebeklerin meme emmesigibi sakince içilmelidir. Bir bardaktaki suyu üç yudumda içmek en güzelidir. Her yudumda ise büyük büyük yudumlardan kaçınılmalıdır. ayakta su içilmez. Oldukça zararlı olan ayakta su içmek kesinlikle tavsiye edilmez.

Sağlıklı yaşamak için sitemizde kalın. Mutlu kalın sağlıklı kalın. Sağlıklı yaşamanın yollarını sitemizden öğrenin.

Guatr Bitkisel Tedavisi

Guatr Akdeniz ve Anadolu beslenme kültüründe oldukça sık rastlanan sorunlardan biridir. Elbette ki guatr sorununun da bitkisel tedavisi vardır. Guatr bitkisel tedavisi için bir takım bitkilerin iyi geleceği söylenmektedir. Guatra iyi gelen bitkilerin başlıcaları Biberiye, Ada çayı, Lahana, Tere otu, Ispanak, Pelin otu, Civanperçemidir.

Biberiyenin hazırlanışı: Biberiye ve ada çayı sıcak suda demlenir. Elde edilen karışım süzüldükten sonra şeker ile karıştırılarak şerbet kıvamına getirilir. Hazırlanan bu şerbetten tedavi süresin­ce yemeklerden önce bir fincan içilir.

Lahananın Hazırlanışı: Lahana, tere otu ve ıspanak sıcak suda pişirilir. Sü­züldükten sonra elde edilen sıvı yemek esnasında bir bar­dak içilir.

* Biberiye ve ada çayından elde edilen posa yakı kı vamına gelinceye kadar tere otu tozu ilave edilerek yoğ­rulur. Hazırlanan bu yakı pansumandan sonra yaralı ma­hale sarılır.

Pelin Otunun Haxırlanışı: Pelin otu ve civan perçemi sıcak suda demlenir. Sü­zülerek elde edilen karışım şurup kıvamınaGuatr Bitkisel Tedavisi gelinceye kadar bal ile tatlandırıldıktan sonra, tedavi süresince günde üç fincan içilir.

Hamilelikte Kilo Almamak

Doğumla beraber 4-6 kg arasında kilo kaybedildikten sonra, eğer doğru bir beslenme rejimi uygulanırsa düzenli bir şekilde ayda 1- 2 kg arasında verilebilir. Unutulmamalıdır ki çok az kalori almak hem loğusa sağlığı için zararlı olabilir, hem de sütün azalmasına yol açabilir.

DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER DOĞRU MU?
Uz. Dr. Gökçe Günbey: Yeterli ve dengeli beslenme ile anne hem kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılamakta, hem de bebeğinin fizyolojik ve psikolojik açıdan gereksinimi olan anne sütünün yeterli miktarda üretilmesini sağlamaktadır. Bu dönemde annenin hem kendi sağlığı, hem de bebeğinin sağlığı açısından daha çok enerji, protein, vitamin ve mineral alması gerekmektedir.

Emziren annelerin, emzirme dönemi boyunca günlük enerji gereksinimlerine en az 500 kalori ilave edilmesi gerekmektedir. Gebelik döneminde normalden fazla kilo alan ve gebelik öncesinde de fazla kilolu olan annelerin emzirme döneminde vitamin ve mineral alımına dikkat ederek ayda 2 kilo kadar zayıflamasında bir sakınca olmadığı ve bunun süt üretimini olumsuz etkilemediği bildirilmektedir. Ancak emzirmenin herhangi bir döneminde günde 1500 kaloriden daha düşük diyetler asla uygulanmamalıdır. Bu seviyenin altındaki enerji alımlarının süt üretimini bozmasının yanı sıra diğer besin öğelerinde de yetersizliğe yol açabileceği bilinmektedir.

ANNE BESLENMESİ SÜT KALİTESİNİ ETKİLER Mİ?
Anne sütünün kalitesi annenin yediği gıdalardan direkt olarak etkilenmemekle birlikte, sütün miktarı annenin aldığı sıvı gıdalarla ilişki gösterebilmektedir. Anne sütünün yüzde 80’den fazlası sudan oluşmaktadır. Bu nedenle süt miktarının yeterli olabilmesi için annenin günde en az 3 litre sıvı gıda alması gerekmektedir.

Vejetaryen diyet ile beslenen annelerde protein ve bazı vitamin eksiklikleri görülebilmekte, bu eksiklikler takviye edilmediğinde bebekte de eksikliklere yol açabilmektedir. Ayrıca annenin diyetinin kalsiyumdan fakir olması durumunda, kalsiyum anne kemiğinden alınıp süt üretimine katılmaktadır. Bu durum hem anneyi, hem de bebeğin gelişimini olumsuz olarak etkilemektedir.

Emzirme döneminde annenin iyot gereksinimi de normale göre artış göstermektedir. Özellikle guatr vakalarının fazla görüldüğü bölgelerde, bebekte ve annede eksiklik olmaması için iyot gereksinimi mutlaka karşılanmalıdır. Sonuç olarak diyebiliriz ki; vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidratlardan oluşan yeterli ve dengeli beslenme hem anne, hem de bebek sağlığı açısından vazgeçilmezdir.

FAZLA KİLOLAR NE ZAMAN VERİLMELİ?
Dyt. Şefika Aydın: Anne sütü alan çocuk ilk 3-4 ayda normal bir gelişim göstermektedir. Dört aydan sonra büyüme hızı yavaşlamaya başlamaktadır. 6. aydan sonra da ek besin verilmeye başlanmaktadır. Ülkemizde annelerin çoğunlukla çocuklarını 1,5-2 yaşına kadar emzirdikleri bilinmektedir. Gebeliğinde fazla kilo alan anneler hamileliğin ilk 4 ayını atlattıktan sonra toparlanma dönemi sonrası diyet yapmaya başlayabilirler.

KİLOLAR NE KADAR SÜREDE VERİLMELİ?
Yapılan çalışmalarda hamilelik sonrasında haftalık 0.5kg kilo kaybı annenin gereksinimlerini azaltmamakta ve süte her hangi bir etkide bulunmamaktadır. Annenin aylık vermesi uygun görülen kilo 2’dir. Toplam süreç annenin fazla kilosuna bağlıdır. Gebeliğinde 15 kilonun üzerinde alan anne ile gebelik döneminde 9-12 kg alan annenin kalan kilosunu verme süresi kişiden kişiye değişmektedir. Fakat fazla kilolarda süreci daha uzuna yaymak kiloyu korumanın en önemli adımıdır. Hızlı verilen kilo annede kas kaybına sebep olur.

Yorgunluk, baş ağrısı, kan şekerinin düşmesi, stres, ağız kokusu kemik minerilizasyonunda azalma gibi birçok sağlık problemleri oluşturmaktadır.

Sivilce Lekeleri - Sivilce lekeleri lazerle çözüm

Deri lekelenmeleri ilerleyen yaş ve güneş ışınlarının yanı sıra hormonal, genetik faktörler, ilaç ve kozmetik kullanımının yanı sıra metabolik hastalıklar sebebiyle de oluşabiliyor. Lekelenme doğumsal olabileceği gibi, sonradan da edinilebiliyor. Derinin en üst tabakası veya deri altı tabaka ile ilişkili olabilen lekelenme, mekanizma olarak melanin pigmentinin artışına veya melanin-dışı pigment birikimine bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Daha çok koyu tenli kişilerde görülen deri lekelenmesi yüz, boyun V’si ve el üstleri gibi kronik olarak güneşe maruz kalan deri bölgelerinde belirgin oluyor.

LEKE YÜZEYSEL VE YENİYSE TEDAVİ ŞANSI YÜKSEK
Çoğu zaman kozmetik problemden ibaret olan deri lekelerinin bazıları kansere dönüşüm olasılığını barındırıyor. Güneş ışınlarının yalnızca lekelenme oluşumunda değil, varolan leke bölgelerinin kararmasında ve leke üzerinde kanser oluşumunda da önemli rolü bulunuyor. Leke tedavisinde en temel prensip güneşten korunmadır. Bu sağlandıktan sonra lekelenmenin tipine göre uygun tedavi seçenekleri gözden geçirilebiliyor. Genel olarak lekelenme ne kadar yüzeyselse ve ne kadar yeni ise, tedaviye yanıtı o derece olumlu oluyor.


kaynak:ntvmsnbc.com

Mide Yanması Ne İyi Gelir

Mide yanması ülkemizdeki genç ve orta yaş grubunda oldukça yoğun olarak görünen sorunlardan biri de mide yanmasıdır. Mide yanması günümüzdeki insanların hemen hemen hepsinin önlerine sorun olarak çıkmaktadır. Besinler, sindirim işlevinin bir gereği olarak midede ilk değişikliklere uğrayarak bağırsaklara gönderilmek için hazırlanıyor. Mide bu işlevi yerine getirirken iç yüzeyini kaplayan zarın altındaki salgı hücrelerini, besinlerin gerekli değişimini sağlamak üzere uyarıyor. Bu sırada oluşan bir dengesizlik, aşırı asit ortamına ve midenin kendini koruyamamasına yol açarak yanma hissine neden oluyor. Böylece mide yanması denen olay ortaya çıkmış oluyor. Özellikle sigara içen kişilerde mide ynması rahatsızlığı daha çok görünmektedir. Mide yanması ne iyi gelir sorusuna birazdan cevaplar bulmaya çalışacağız. ağzınıza ekşi tat gelmesi - bu, mide yanması adındaki şirin hayvanımızın karnının acıktığına işarettir. Büyük bir yanmayla yataktan fırlamak - bu sevgili mide yanmanızın sizden ilgi istediğine işarettir.

Mide Yanması Nedenleri

Mide yanmasının olcdukça çeşitli nedenleri vardır. Genellikle beslenme alışkanlıklarıyla değişiklik göseren mide yanmasına sebep olan yiyecekler arasında alkol tüketimi,sigara, aşırı baharatlı beslenme alışkanlığı başta gelmektedir. Düzensiz yemek yemek ve fastfood tarzı yemek yeme alışkalığı da mide yanmasının sebepleri arasındadır. ayrıca Helicobakter pyroli isimli bir bakteri de mideye yerleşerek burda kronik mide yanmasına sebep olabilmektedir. Helicobakter pyroli bakterisiyle ile ilgli bilgileri şurdan alabilirsiniz. Şimdi mide yanmasına ne iyi gelir sorununa çözümler üretelim.

Mide Yanması Ne İyi Gelir


Mide yaMide Yanması Ne İyi Gelirnmasının tedavisinde en baştan başlamak ve kararlı olmak gerekmektedir. Mide yanmasına ne iyi gelir den önce mide yanmasında nelerin yenmeyeceğine bakalım. Öncelikle mide yanması sorunu çeken kişilerin hazmı vücut tarafından kolay olmayan kızartma tarzı yiyeceklerden uzak durması ve yağlı gıdaları yemekten kaçınması gelmektedir. Çikolata içerisinde bulunan yağlar ve kafein nedeniyle mide yanmasına sebep olan yiyecekler arasındadır. Kafein mideye zararlı olduğundan kafeini içecekler içmekten uzak durmalıdır. Sigara ve alkol tüketimininden de vazgeçmek mide yanmasına iyi gelir. Mide yanmasını azaltmak için yukarda saydığımız bu yiyeceklerdne uzak durmak en güzelidir.

Mide yanmasına iyi gelen gıdalar
Karnabahar: Özellikle aşlanmış karnabahar, mideyi asit saldırılarından korur.
Lahana,patates,elma sir
kesi, maden suyu, ıspanak, zeytinyağı, muz, kızarmış ekmek

mide yanmasına iyi gelen gıdalar ve yiyeceklerden başlıcalarıdır. Bol bol su içmek de mide yanmasına iyi gelir.

Çocuğun Eğitim Hakkı

Her bireyin eğitim hakkı bulunmaktadır ve bu hak anayasada ilgili maddede de sabittir. Çocuğun eğitim hakkı ise daha da önemli bir konudur.

Unicefin kuruluş yönetmeliğine göre çocuğun eğitim hakkı en önemli haklardan biri olarak görünmektedir. Çünkü cocuklarımzıın eğitim hakkı öğrencilerin eğitim hakkı gerçekten de bir çok hakkın da önündedir. Avrupa birliğinin kuruluş yasalarının da en başında eğitim gelmektedir. Özellikle de çocukların eğitimi ve çocuğun eğitim hakkı avrupa birliğinde oldukça önemli bir yere sahiptir.

Özellikle kız çocukların eğitim hakkı çok önemlidir. Çünkü yapılan araştırmalara göre kız çocukların eğitim hakkını alması yani kız çocuklarının okullaşması sonucunda her 10 puanlık artış sonucunda bebek ölümlerinin binde 4 oranında azaldığı saptanmıştır. Yani eğitim hakkıyla çocuğun eğitim hakkı ile çocuğun yaşama hakkı arasında doğrudan bir ilişki vardır.

Eğitim olmadan insanlar üretken biçimde çalışamazlar, sağlıklarına özen gösteremezler, kendilerini ve ailelerini gereği gibi koruyamazlar ve kültürel açıdan zengin bir yaşam sürdüremezler. İşte bu sebeplerden eğitim çok önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle de çocuklarda eğitim ve çocuğun eğitim hakkı 1948 insan hakları evrencel bildirgesinde ve birleşmiş milletler anayasasında da oldukça büyük öneme sahip olmuştur.

Çocuk hakları sözleşmesinin 28. maddesinde devletlerin çocukların eğitim hakkını sağlamak zorunda olduğunu ve bu eğitim hakkının planlanması gerektiğini devletlere zorunlu olduğunu gösteriyor. Yine çocuk hakları sözleşmesinin 29. maddesinde çocuğun kişiliğinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesini, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı duyarak anlayış, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik, tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla yetiştirilmesini ve özgür bir toplumda etkin bir yaşantıya sorumluluk üstlenecek biçimde hazırlanmasını istemektedir.

7 Aralık 2009 Pazartesi

Karadut Pekmezinin Faydaları

Halk dilinde ekşidut olarak da bilienen karadut bir çok derde devaıdr. Ekşidut Hastalara şifa dertlilere devadır.

Ülkemizde Giresun Şebinkarahisar’da az miktarda üretilen karadut pekmezi kilosu 120 liradan satışa sunuldu. Pekmez üreticisi Atilla Tiryaki, yörede karadut pekmezinin her biri 150 ila 250 yıllık 60 ağaçtan elde edilen karadut meyvesinden yapıldığını söyledi. Tiryaki, yılda sadece 100 ila 150 kilogram arasında üretimi yapılan, dutun tamamen organik olduğunu ve pekmezlerin de güneş altında hazırlandığını kaydetti.


Tiryaki, karadut pekmezinin adeta şifa kaynağı olduğunu kaydederek, "karadut pekmezi akciğer kanseri, ağız içi yaraları, mide ağrıları gibi hastalıkların tedavilerinde kullanılmaktadır. Ayrıca pekmezimiz erkeklerde cinsel gücü de artıran özelliğe sahip. Karadut pekmezi adeta şifa kaynağıdır" dedi.

5 Aralık 2009 Cumartesi

Akdikenli Acı Çehre

Akdiken bitkisinden bahsetmiştik. Akdiken bitkisinin halk arasındaki adı da akdikenli acı çehre de denmektedir. Akdiken bitkisi ile ilgili yazımızı izlemek için buradan gidebilirsiniz. Akdikenli acı çehrenin yararları için burdan gidebilirsiniz. Akdikenli acı çehrenin zayıflama etkisi için burdan gidebilirsiniz. Akdikenli acı çehre bitkisi aynen şu bitkidir.


Yeşil Çayın Hazırlanışı

Yeşil çay nedir? Yeşil çay bildiğimiz normal çayın yaprakları yeşilken elde edilen bir tür çaydır. Bildiğimiz çayın latince adı Camellia sinensistir. bu bitkinin yapraklarını kurutmadan elde edilen çaya yeşil çay denmektedir. Normal çayı elde edilirken yapraklar yavaş yavaş kurutulur. Böylece siyah çay elde edilir. Yeşil çayın hazırlanışı ise daha farklıdır. Önce yapraklar toplanır ve hemen vakit kaybetmeden hızlı bir şekilde kurutulur. Böylece yapraklar yeşilliklerinden fazla bir şey kaybetmezler.

Yeşil çayın hazılanışı siyah çaydan farklı olduğu için bu sayede kafein oranı da siyah çaydan daha azdır. Yeşil çaydaki antioksidan iyah çaya göre daha azdır.

Yeşil Çayın Yararları



Yeşil çayın faydaları saymakla bitmez. Yeşil çayın yararlarından en çok bilinenleri şu şekildedir.

* Kansere iyi gelir
* Prostat kanseri riskini 3 te 2 azaltmaktadır.
* Timörü küçültür
* Antioksidan etki gösterir
* Kan şekerini ayarlar
* Bakterileri Öldürür
* Gribe karşı koruyucudur. Özellikle domuz gribinden korunmak için yeşil çay tavsiye edilir.
* Günlük performansa iyi gelir
* İdrar söktür, kan damarlarına iyi gelir
* Dişin çürümesini engelleyici etkisi vardır.
* Hamile kadınları içmesi halinde doğuma yardımcı hormonlar salgılarlar.

Yeşil Çayın Hazırlanışı

Yeşil çay nasıl hazırlanır ülkeden ülkeye farklı cevaplar alınan bu soruya ülkemize kıyasla cevap verelim.

Yeşil Çayı Yaklaşık 80 derecelik su ile hazırlamak en güzelidir. Çünkü yeşil çayın hazırlanışı sırasında kafein miktarı önemli oranlarda değişmektedir. 80 derecede kaynayan suyun üzerine kişilen isteği ölçüsünde yeşil çay konarak fazla demli olmadan ve şekersiz içilmesi uygundur.

Akdiken Bitkisi

Akdiken Bitkisi nedir? Akdiken bitkisi halk arasında akdixkenli acı çehre olarak da bilinen bir bitkidir. Halk arasındaki diğer adları Ateştacı, Barutağacı, Geyikdikeni ve latince adı da Rhamnus catharicus şeklindedir. Çalıgillerden bir bitki olup genellikle boyu 1-3 metre arasındadır. Ülkemizde ve kuzey avrupada yoğun olarak bulunup bir çok hastalığın bitkisel tedavisinde kullanılır. Akdiken bitkisi içerisinde yoğun olarak c vitamini barındırdığından bir çok hastalığın tedavisine iyi gelir. Akdiken bitkisinin meyve ve yapraklarında ramnoksantin ve lokain adı verilen maddeler ile antrakinon türevleri ve C vitamini bulunur. Tıbbi Etkileri ve Kullanımı Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:

Kabızlığın tedavisinde etkilidir. Kabızlığa iyi gelen bitkisel tedavilerde rahatlıkla kullanılabilir.

Faranjit ve boğaz ağrılarına iyi gelir. Boğaz ağrısı için kullanılacaksa balla karıştırılıp içilmesi daha çok tavsiye edilir.

Çocuk yaşlarda geçirilen sarılığa birebirdir.

İdrar sökücüdür.

Beden hareketlerini ve işlevlerini önemli ölçüde düzeltir.

Akdiken Bitkisinin yararları arasında zayıflatmak da vardır. Çayı yapılarak ve günde belirli zamanlarda içildiğinde zayıflataıı etkisi ortaya çıkar. Akdiken bitkisinin zararları için söylenecek görülmüş bir zararı yoktur.

Akdiken nasıl kullanılır



Akdiken Bitkisi Çay olarak içilebilir. Akdikenin çayı nasıl yapılmalıdır.

Kurutulan akdiken yaprağı ve meyvesi bir bardak suya konarak 10-20 dakika süreyle dinlenmesi ve demlenmesi beklenir. Ardandan sabah bir bardak aç karnına içilir. Böylece zayıflamaya yardımcı olur.

4 Aralık 2009 Cuma

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir

Diş Ağrisina Ne İyi Gelir
Diş ağrısı bütün halkların ortak ağrılarından birdiri. Dünyada yaşan insanların en az 4 de 3 mutlaka ömürlerinde diş ağrısı çekmişlerdir. Ülkemizde bu oran daha da çoktur. Çünkü ülkemizde diş fırçalama alışkanlığı tam olarak yerleşmemiştir.

Böyle diş ağrısının yoğun olarak görüldüğü bir ülkede akla gelecek ilk sorular diş ağrısına ne iyi gelir? diş ağrısının bitkisel tedavileri nelerdir soruları olacaktır.

Doktorların Diş Ağrısına Bitkisel çözümü şu şekildedir.

PRATİK BİTKİSEL FORMÜLLER

* Defne yaprağı sirke ile kaynatılıp, gargara halinde kullanılır.

* 1 Bardak suya, birkaç damla karanfil esansı konulup, bu suyla ağız çalkalanır.

* Sarımsak ezilir, ağrıyan dişin etrafı ovulur.

* 1 Bardak kaynar suya, 1 tatlı kaşığı adaçayı konulur. 20 dakika bekletilip,
ılık halde gargara yapılır.

* Nane iyice kıyılır, suda birkaç gün bekletilir. Bu karışım bir işede bir kaç
gün bekletilir. Ağrıyan ve çürük dişlerin içerisine pamuklu bir miktar konulur.

* Maydanoz ezilir, ağrıyan dişe sürülür.

* 30 gram papatya, 30 gram naneyle karıştırılır. 1 bardak kaynar suya 10 gram
konulup, 10 dakika bekletilir. Bu karışımla ağız sık sık çalkalanır.

* Ağrıyan dişe tuz iyi gelir.