GDO etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GDO etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2009 Pazartesi

GDOlu Ürün Nasıl Anlaşılır

Gdolu ürünler son günlerin popüler konularından bir tanesidir. Yazılan uzun gdo yazılarında gdonun zararlarından bahsedildi. Peki gdodan korunmak için ne yapmak gerekir yani gdolu ürünler nasıl anlaşılır. Bütün bu tartışmaların sonucunda somut bir sonuca ulaşılması oldukça uzak bir ihtimal olarak görünmektedir. Bunun önüne geçebilmek amacıyla milli bir biyogüvenlik kurumunun kurulması devletin bu işe bir an önc el atması gerekmektedir. Bir an evvel kurulması gereken bu kurumun başkanı tamamen bağımsız olması gerekmektedir. Yoksa devlet tarafından kurulan kuruluşun tarafsız olması beklenemez.

Ülkemiz bu yıl itibariyle 350 milyon dolarlık bir bütçeyle bitkisel tohum ihtiyacının üçte birini dışarıdan ithal olarak temin etmektedir ve denetimler tam olmadğından dolayı gdolu olan bu tohumların büyük olasılıkla soframıza gelme ihtimal oldukça yüksek görünmektedir.

Sağlıklı yaşamak için sitemizi takip edin.

GDO Ne Demek

GDO Ne Demek
GDo nedir yazımızı burada ve gdolu ürünler hangileridir yazımızı da burada işlemiştik. Şimdiki konumuzda ise Gdonun tarihi gelişimi. GDo 197 l yılları8nda başında başlayan transgenetik çalışmalar sonucunda rusyanın kapalı bir kısmında olduğundan pek haber alınamayan bir konu olmuştur. 1980 lerde ilk bitki biyoteknolojisinde genetiği değiştirilmiş organizma çalışmaları başlatılmış ve 1996 yılında bu çalışmalar ilk ürünlerini vermeye başlamıştır. İlk çıkan gdo lu ürün Flavr Savr adı verilen domatesin raf ömrünün diğer domateslere oranla 2 kat daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Domatesi transgenetik mısıri pamuki ve patares takip etmiş olup 2007 yılında başta amerika olmak üzere dünyanın bir çok bölgesinde geniş bir ekim alnanına ulaşmıştır.

GDo lu ürünlere hayır diyen ilk grup da yine Amerikadan çıkmıştır. Avrupa virliğ isi gdolu ürünler konusunda başlarda sessiz kalmasına rağmen ilerleyen zamanlarda gdo iyice yaygınlaşınca yasalarla gdoyu durdurma kararı almışlardır. Türkiyede GDO çalışmaları GDOnun zararları insan sağlığını tehdidtettiği, kanser allerji gibi istenemeyen durumları tetiklediğini yetki kurumlar ve üniversiteler açıklamıştır.

Transgenetik tohumların mevzuat ve denetim eksikliğinin yanında bu tohumların inceleneceği labaratuarlarında yetersiz olması sonucunda Türkiyede GDO inceleme ve araştırmaya yönelik atılımlar olmuştur.

GDO Yaygınlaşıyor Mu?
Hangi Ürünlerde GDO Var

Dünyada ve Türkiyede halen domates, patates,mısır,pamuk, çilek, kiraz, ananas, biber, ahududu, kavun, karpuz, soya... Yapılan çalışmalarda daha faazla üründe gdonun yaygınlaıtırılması amaçlanmaktadır. Doğrudan tohum alan çiftçimiz GDO ürünler sayesinde hem elindeki gerçek kaliteli tohumdan olmakta hem de tohum konusunda dışarıya bağımlı hale gelmektedir. GDOlu ürünlerde buluanan glikoz, sakkaroz, früktoz, ihitiva eden gıdaları da etkileyeceği dolayısıyla günümüzdeki bütün gıdaları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini göstermiştir. Özellikle çocuklarmızın çok sevdiği biküviler, krakerler, pudingler, kaplamalı çerezler, çikolata ve gofretler son yıllarda rağbet edilen hazır mamaların da GDO tehditi altında olduğunu bildiriliyor.

sağlıklı yaşamak için sitemizi takip edin.

19 Kasım 2009 Perşembe

GDOlu Ürünler Hangileridir


GDO nedir ile ilgili olan yazımızda GDO nun ne olduğundan bahsetmiştik. şimdi ise dünyada ve türkiyede haangi ürünlerde GDO olduğunu açıklıyoruz.

Özelikle GDO’lu soya ve mısır nedeniyle geniş bir ürün yelpazesinde GDO’lu ürünler kullanılıyor. GDO’lu soya; sucuk, salam, sosis gibi kırmızı etin kullanıldığı ürünlerde, etsuyu tabletlerde, fındık-fısık ezmesi, çikolatalı ürünler, çeşitli unlu mamüller, süt tozu, hazır çorbalar ve hayvan yemlerinde kullanılıyor.

GDO’lu mısırın kullanıldığı alanlarsa; nişasta bazlı tatlandırıcılar yoluyla gazoz, kola ve meyve suları, mısır yağı, bebek mamaları, hazır çorbalar ve hayvan yemleri.

Herhangi bir denetim olmadığı için Türkiye’de ne kadar alanda GDO’lu ürün yetiştirildiği bilinmiyor. Bununla birlikte biyogüvenlik yasası geçtiğimiz ay çıktığı için genetiği değiştirilmiş bitkilerin kontrolsüz biçimde Türkiye’ye girdiği ve gıda sanayiinde yıllardır kullanıldığı biliniyor. Yapılan bir çalışmaya göre Türkiye’de satılan 800’e yakın gıda maddesi, GDO içeriyor. Sağlıklı yaşamak için GDO lu ürünleri tavsiye etmiyoruz

GDO Nedir


GDO NEDİR?
Bilimadamları 25 yıl önce, genleri DNA’dan ayırarak başka bir canlıya yerleştirebilceklerini keşfettiler.

Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) denir. Özellikle 1980’lerden sonra bitki biyoteknolojisi alanında önemli gelişmeler sağlandı. İlk transgenik (genetiği değiştirilmiş) ürün olan, uzun raf ömrüne sahip Flavr Savr domaesi 1996 yılında raflardaki yerini aldı. Bunu, gen aktarılmış mısır, pamuk, kolza ve patates izledi.

Bu yöntemle elde edilen bitkiler, ilaçlara ya da zararlılara karşı daha dirençli oluyor. Bu da kimyasal böcek ilaçlarının kullanılmasını azaltıyor. Günümüzde mısır ve pamuğun zararlılara, soya ve kanolanın böcek ilaçlarına, papaya ve kabağın da virüslere karşı dirençli olmasında GDO teknolojisi kullanılıyor.

Genlere müdahale ederek bitkilerin lezzet, besleyicilik ya da dayanıklılık gibi özelliklerini geliştirilebiliyor. İstanmeyen durum ve olaylara daha kolay müdahale edilebiliyor. Genetiği değiştirlmiş organizmaların özellikle aşı ve ilaç yapımında kullanılması önem kazanıyor. Susuzluğa dayanıklı bitki geliştirme çalışmaları ise halen devam ediyor. Konunun yasal boyutu da net değil. Transgenik bitki üretimi yapan ülkeleri bu konuda mevzuat çalışmalarını yapmış olsalar da, bu ürünlerin pazarlandığı ülkelerdeki teknolojik ve mevzuat eksikliği önemli sorunlar yaratıyor.

GDO’lu ürünler için ruhsatlandırmayı ABD’de Gıda ve ilaç Dairesi (FDA), Avrupa Birliği’nde ise Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA) yapıyor. Ama bazı AB ülkeleri kendi biyogüvenlik yasalarını kuruyor ve birliğin kontrol mekanizmalarına ek olarak kendi ülkelerindeki bilim merkezlerinde yeni güvenlik araştırmaları yaptırıyor.