Günümüz toplumdaki engellin insanların en az yüzde 70 i kas hastalıklarından dolay ınormal işlevelerini yerine getirememektedir. KAs hastalıkları belirtileri çok fazla göstermeden ortaya çıkabilen bir hastalık çeşididir. Genellikle kas hastalıklarına yakalanan insanlar bakıma muhtaç hale gelmektedirler. Bu yazımızda kalp hastalıkları belirtileri hakkında yazacağız ve kas hastalıklarının tedavisi üzerinde duracağız. Kas hastalığına yakalanan bir kişinin genellikle işiçok zordur. Çünkü ailede hasta kişiyle ilgilenen başka kimse olmadığı için hasta yavrusuyla ilgilenen anne zamanının büyük bir bölümünü kas hastası olan bireyin bakımına ayırmak zorunda kalmaltadır.
Ancak annenin bu davranışı, çoğunlukla bilimsel yaklaşımlardan uzak ve iç güdüsel biçimde olduğundan hastanın annesi tek başına üstlendiği çocuğun bakım nedeni ile bir takım sağlık sorunları ile karşılaşmaktadır. Kocası ve yakın çevresi tarafından, kas hastası çocuk doğururduğu için hor görünen, eşi tarafından terk edilme tehdidi alan ve sosyal güvenceden yoksunlukla sıkıntılar çekilenörnekler görülmüştür. Başta anne olmak üzere aile bireyleri giderek bir kısır döngü içine girmekte, hasta çocuk adeta eve kapatılmakta, sokağa çıkarılmamakta böylece toplumdan uzak düşmektedir.
Bu son derece yanlış ve acınan bir tutum, aileye dışarıdan herhangi bir destek gelmediği taktirde giderek Patolojik bir tabloya dönüşmektedir. Sonuç itibariyle engellinin bir insan olduğu, engelli de olsa sosyal yönden geliştirilmesi ve asgari ölçülerde insanca yaşaması için gerekli ortam ve şartların sağlanması gerektiği unutulmamalıdır. Bu konuda devlet, yerel yönetim ve toplum olarak hepimizin sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk doğrultusunda ister kalıtsal ister dış faktörler, hastalığının nedeni ne olursa olsun engelli ve ailenin içinde bulunduğu depresif tablodan çekip çıkarılması, hastalığın getirdiği kısıtlamaların mini Muma indirilmesi, evde uygulanması gereken Terapinin yararı hatta zorunluluğu konusunda hasta ve aile bireylerinin ikna edilmesi gerekir.
Ancak çok çeşitli faktörlere bağlı olarak kas hastası ve aile, içinde bulunduğu psikolojik karmaşadan kendi başına çıkma, hastalığın engelliye getirdiği kısıtlamaları en aza indirme ve buna göre bir yaşam tarzına adapte olma başarısını gösterememektedir. hastalık tanısının konduğu sağlık kurumunda aileye kas hastalıkları için fizyoterapi uygulaması önerildiği ve hatta öğretildiği halde, genel olarak hasta içinde bulunduğu depresif durum nedeniyle fizyoterapiyi reddetmekte ve aile de ya hast ayı üzmemek ya da bu işe ayrılacak zamanı evin başka işlerinde kullanmak adına hasta için oldukça önemli olan fizyoterapiyi uygulamaktan uzak kalmaktadır.
Kas Hastalığı İçin Fizyoterapi Gereklidir
İlerleyen kas erimesi, kuvvet azlığı ile seyreder ve eklem hareketlerinde kısıtlama, kas kısalıkları, solunum kapasitesinde azalma, omurga ve ekstremitelerde şekil bozukluklarına yol açar. ilerleyici özellikteki kas hastalıkları şiddeti ve etkilediği alanlara göre değişik tiplerde fonksiyonel yetersizlikler yaratır. Bu yetersizlikler hasta kişinin normal bir yasam sürmesini engellemektedir. Kas hastalarının hareketsiz kalması hastalığın seyrini hızlandırmakta kas gücü azalmasına bağlı olarak fiziksel aktivitede azalma ortaya çıkmaktadır. Ayrıca hastanın giderek düşen hareket alanına uygun olarak eklem hareketlerinden azalma ve eklemlerde sertleşme meydana gelmektedir. Hem kas gücü düşmesindeki hızı azaltma ve hem de eklem kapasitelerinin korunması açısından hast Aya fizyoterapi uygulanması gereklidir. Birçok kas hastalığında solunum kasları da etkilenmekte solunum kaslarının zayıflaması yüzünden ileri dönemlerde hastada solunum sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu dönemin olabildiğince geciktirilmesi için hastaya düzenli olarak solunum kaslarını güçlendirici egzersizler yapılmalıdır. Bütün egzersizler hastanın rahatı ve yaşam kalitesinin yükselmesine katkıda bulunur.
kas hastasına ilk hastalık tanısının konulduğu zaman hastanede hasta ve ailesine ya hastalığın niteliği ve tedavi içinde fizyoterapinin yeri yeterince anlatılamamakta ya da hastanın ailesi durumu kabullenemediği için uygulamayı ciddiye almamakta ya da hasta ve ailesi kendilerine bu konuda yardımcı olacak kurumlara yönlendirilmemektedir. Kas hastalığının tipi ve nedeni ne olursa olsun nörolog ve uzman fizyo terapistin öngöreceği fiziksel egzersizlerin zamanında ve gerektiği süre kadar uygulanması hastalığın ilerleme hızının düşürülmesi, hastanın genel durumunun iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Buna rağmen görülen odur ki kas hastasına yeterince fizyoterapi yapılamamaktadır. Çünkü ya bu egzersizler hastaya zor geldiği için zamanla isteksizlik göstermekte ve özellikle anne ve baba da buna ses çıkarmamakta ya da hastanın bakımını üstlenen kişi evin bütün işlerini tek başına taşıdığından çocuğuna vakit ayıramamakta ya da fizyoterapi uygulaması hakkında yeterli bilgi ve eğitim sahibi olmadığı için hastaya gereken sürede egzersiz yaptırılmamaktadır.
Ancak annenin bu davranışı, çoğunlukla bilimsel yaklaşımlardan uzak ve iç güdüsel biçimde olduğundan hastanın annesi tek başına üstlendiği çocuğun bakım nedeni ile bir takım sağlık sorunları ile karşılaşmaktadır. Kocası ve yakın çevresi tarafından, kas hastası çocuk doğururduğu için hor görünen, eşi tarafından terk edilme tehdidi alan ve sosyal güvenceden yoksunlukla sıkıntılar çekilenörnekler görülmüştür. Başta anne olmak üzere aile bireyleri giderek bir kısır döngü içine girmekte, hasta çocuk adeta eve kapatılmakta, sokağa çıkarılmamakta böylece toplumdan uzak düşmektedir.
Bu son derece yanlış ve acınan bir tutum, aileye dışarıdan herhangi bir destek gelmediği taktirde giderek Patolojik bir tabloya dönüşmektedir. Sonuç itibariyle engellinin bir insan olduğu, engelli de olsa sosyal yönden geliştirilmesi ve asgari ölçülerde insanca yaşaması için gerekli ortam ve şartların sağlanması gerektiği unutulmamalıdır. Bu konuda devlet, yerel yönetim ve toplum olarak hepimizin sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk doğrultusunda ister kalıtsal ister dış faktörler, hastalığının nedeni ne olursa olsun engelli ve ailenin içinde bulunduğu depresif tablodan çekip çıkarılması, hastalığın getirdiği kısıtlamaların mini Muma indirilmesi, evde uygulanması gereken Terapinin yararı hatta zorunluluğu konusunda hasta ve aile bireylerinin ikna edilmesi gerekir.
Ancak çok çeşitli faktörlere bağlı olarak kas hastası ve aile, içinde bulunduğu psikolojik karmaşadan kendi başına çıkma, hastalığın engelliye getirdiği kısıtlamaları en aza indirme ve buna göre bir yaşam tarzına adapte olma başarısını gösterememektedir. hastalık tanısının konduğu sağlık kurumunda aileye kas hastalıkları için fizyoterapi uygulaması önerildiği ve hatta öğretildiği halde, genel olarak hasta içinde bulunduğu depresif durum nedeniyle fizyoterapiyi reddetmekte ve aile de ya hast ayı üzmemek ya da bu işe ayrılacak zamanı evin başka işlerinde kullanmak adına hasta için oldukça önemli olan fizyoterapiyi uygulamaktan uzak kalmaktadır.
Kas Hastalığı İçin Fizyoterapi Gereklidir
İlerleyen kas erimesi, kuvvet azlığı ile seyreder ve eklem hareketlerinde kısıtlama, kas kısalıkları, solunum kapasitesinde azalma, omurga ve ekstremitelerde şekil bozukluklarına yol açar. ilerleyici özellikteki kas hastalıkları şiddeti ve etkilediği alanlara göre değişik tiplerde fonksiyonel yetersizlikler yaratır. Bu yetersizlikler hasta kişinin normal bir yasam sürmesini engellemektedir. Kas hastalarının hareketsiz kalması hastalığın seyrini hızlandırmakta kas gücü azalmasına bağlı olarak fiziksel aktivitede azalma ortaya çıkmaktadır. Ayrıca hastanın giderek düşen hareket alanına uygun olarak eklem hareketlerinden azalma ve eklemlerde sertleşme meydana gelmektedir. Hem kas gücü düşmesindeki hızı azaltma ve hem de eklem kapasitelerinin korunması açısından hast Aya fizyoterapi uygulanması gereklidir. Birçok kas hastalığında solunum kasları da etkilenmekte solunum kaslarının zayıflaması yüzünden ileri dönemlerde hastada solunum sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu dönemin olabildiğince geciktirilmesi için hastaya düzenli olarak solunum kaslarını güçlendirici egzersizler yapılmalıdır. Bütün egzersizler hastanın rahatı ve yaşam kalitesinin yükselmesine katkıda bulunur.
kas hastasına ilk hastalık tanısının konulduğu zaman hastanede hasta ve ailesine ya hastalığın niteliği ve tedavi içinde fizyoterapinin yeri yeterince anlatılamamakta ya da hastanın ailesi durumu kabullenemediği için uygulamayı ciddiye almamakta ya da hasta ve ailesi kendilerine bu konuda yardımcı olacak kurumlara yönlendirilmemektedir. Kas hastalığının tipi ve nedeni ne olursa olsun nörolog ve uzman fizyo terapistin öngöreceği fiziksel egzersizlerin zamanında ve gerektiği süre kadar uygulanması hastalığın ilerleme hızının düşürülmesi, hastanın genel durumunun iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Buna rağmen görülen odur ki kas hastasına yeterince fizyoterapi yapılamamaktadır. Çünkü ya bu egzersizler hastaya zor geldiği için zamanla isteksizlik göstermekte ve özellikle anne ve baba da buna ses çıkarmamakta ya da hastanın bakımını üstlenen kişi evin bütün işlerini tek başına taşıdığından çocuğuna vakit ayıramamakta ya da fizyoterapi uygulaması hakkında yeterli bilgi ve eğitim sahibi olmadığı için hastaya gereken sürede egzersiz yaptırılmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder