14 Ocak 2010 Perşembe

Domuz Gribi ve Ekinezya

Son zamanlarda adından sıkça söz ettiren bitkiler arasında olan ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.. dahası son ayların popüler hastalığı olan domuz gribine karşı olumlu etkisi olduğuna dair bilgiler de bulunmatkadır. bu aşamada Domuz Gribi ve Ekinezya arasındaki ilişkiyi incelemek en mantıklı konu olur.

Ekinezya kullanılarak hazırlanan ilaçlar, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da uzunca bir süredir gündemde. Son yıllarlarda özellikle domuz gribinde olamk üzere her türlü grip ve nezlede ekinezyanın özünden elde edilen çayların kullanımı etkin olarak önerilmektedir. Peki Domuz Gribi ve Ekinezya arasındaki

Bu soruya yanıt verebilmek için Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Ender Ergönül, Dr. Sakine Sever ve Dr. Yasemin Kocabaş, ekinezya hakkında bugüne kadar yapılmış bilimsel çalışmaları değerlendirdiler. Bir ilacın ya da bir tıbbi uygulamanın etkili olup olmadığını iddia etmek için, güncel kanıtlara dayanmak gerekiyor. Bu da yetmez, yapılmış araştırmaların güvenilirlik açısından değerlendirilmesi, sıraya konulması ve ayıklanması da gerekir. Merak edilen: Kanıta dayalı verilere bakıldığında ekinezya açısından durum nedir?

Soğuk algınlığı, nezle olarak da bilinen en sık Rhinovirüs’ün neden olduğu ve acil tedavi gerektirmeyen, kendiliğinden geçen, burun akıntısı, ateş gibi belirtilerle ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonudur. Bilinen sipesifik antiviral (virüse karşı etkili) tedavisi yoktur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sık rastlanan bu enfeksiyonun tedavisinde alternatif tıp yöntemlerine sıklıkla başvurulduğunu görüyoruz. Ekinezya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da bu amaçla en çok kullanılan preparatlar arasında olup, halen Amerika’da en çok satan ikinci bitkisel ilaçtır. Birçok alanda kullanılan ekinezya, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerilmekte (günlük üç gramlık doz) ve NIH de (National Institue of Health) ekinezya için yapılan araştırmaları desteklemektedir. Türkiye’de bazı hekimler tarafından önerilmekte, medyada reklamı yapılmakta ve piyasada satılmaktadır.

Ekinezya Nedir?
Kuzey Amerika’da yetişen ve bir zamanlar Kızılderililerin kullandıkları ekinezya bitkisi, kimilerine göre, insan vücudunun bağışıklık sistemini kuvvetlendiren tek bitki. Bakteri ve mantar enfeksiyonlarından, boğaz ağrılarına, ağız yaralarına dek pek çok hastalığa iyi geldiği iddia ediliyor. Ekinezyanın, özellikle üst solunum yolları enfeksiyonlarına, hatta romatizma ve alerjik hastalıklara iyi geldiğine dair bilgiye pek çok alternatif tıpla ilişkili web sayfasından, magazin sağlık haberlerinden ulaşabilirsiniz.

Ekinezya, yıllardır Amerikalı yerliler tarafından nezle, artrit, yılan ısırması, kuduz, nöbet ve kanser tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Özellikle üç türü (Echinecea Angustifolia, Echinecea Pallida, Echinecea Purpurea) viral üst solunum yolları enfeksiyonları tedavisinde sık kullanılmakta. Bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri ise tam olarak bilinmiyor. Ancak fareler üzerinde yapılan deneylerde, içeriğinde bulunan glikoprotein, polisakkarid ve kafeik asid türevlerinin makrofajlar (dokulardaki enfeksiyona karşı savaşan hücreler) ve doğal öldürücü (Natural Killer) hücrelerini aktive ettiği, antiviral özellik sergilediği gösterilmiştir. Bununla birlikte Echinecea Angustifolia ve Echinecea Purpurea’da bulunan alkamidlerin anti inflamatuar (iltihap ya da ödemi azaltan ajan) etkisi olduğu gösterilmiştir. Yapılan hayvan deneyleri ekinezyanın bağışıklık sistemi üzerinde etkisinin olduğunu gösterse de insanlarda etkinliğini gösteren klinik çalışmaların sonuçları tartışmalıdır.

Bilimsel çalışmalarda genelde benzer yöntemler kullanılmakla beraber önemli bazı kıstaslar mevcuttur. Ekinezyanın soğuk algınlığında kullanımıyla ilgili yapılan çalışmalarda çok farklı ekinezya türleri içeren preparatlar farklı dozlarda kullanılmıştır. Bu durum, ekinezyanın hangi türünün ve dozunun faydalı olduğuna dair standart veriler olmaması açısından çalışmaları karşılaştırmayı güçleştirmektedir. Sonuç olarak; tüketicilere ekinezya preperatlarının çok çeşitli olduğunu ve çoğunun klinik çalışmalarla test edilmediğini belirtmeliyiz. İstatistiksel olarak anlamlı bulunamasa da bu zamana kadar yapılan çalışmalar “ekinezya purpurea”nın yapraklarının yarar sağladığı yönündedir.


Her ne kadar bu zamana kadar yapılan çalışmalar komorbid (altta yatan) bir hastalığı olmayan, sınırlı sayıda sağlıklı gönüllülerde yapılmış olsa da ekinezya preperatlarının en belirgin yan etkisi alerjik reaksiyondur. Ayrıca tüm preperatların sekiz haftadan daha uzun bir süre kullanılması önerilmemekte. Uzun süre kullanım hakkında elimizde yeterli kanıt olmadığı için böyle bir önlem alınması tavsiye edilmemektedir.

Eldeki veriler ışığında ekinezyanın soğuk algınlığında etkinliğini gösteren güçlü bir bilimsel destek saptanamamıştır. Ekinezya çaylarının, domuz gribi ve soğuk algınlığında diğer bitki çaylarından belirgin bir üstünlüğü yoktur. Fakat bu tür sıcak bitki çayları rahatlatıcı olabilirler, o nedenle de yararlı görülebilirler.

Kaynak: Herkese Sağlık Dergisi, Yıl 1, Sayı 3, Ocak 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder